Uşak'ta, İlköğretim Okullararası Futbol şampiyonası grup maçları vardı. Birinci olan, Burdur'da yapılacak Türkiye Şampiyonası'na katılma hakkını elde edecekti... Bol isim vererek akıl karıştırmayalım. Anlaşılması zor oluyor. Olay şu: Finallere gitmeye aday 2 takımdan; biri 45-0, diğeri 41-1 galip! Afedersiniz ama, söylemenin tam sırası: ÇÜŞŞŞ! Yahu şike, artık ilköğretim çocuklarına kadar bulaşmışsa; yalnız ekonomide değil, sporda da batmış bu memleket! O kadar büyük rezalet ki; Gaziosmanpaşa Evliya Çelebi'nin 14 golünü, rakip kendi kalesine atmış! Şikenin de bir şerefi var... Bu kadar ayağa düşmez! Bu işi ilkokul çocukları bile bu kadar rahat yapıyorsa; varın gerisini siz düşünün! HHH İstanbul Amatör 1. Gençler Ligi'nde de; sezon sonu mevsimlik satışlar başladı. 17. Grup'ta mücadele eden Kaynarca ve Selimiye kulüpleri; son haftaya eşit puanla girmişti. Selimiye'nin; rakibine oranla artı 6 averajı vardı. Ne hikmetse; Kaynarca son maçını 14-1 gibi uçuk bir skorla kazanarak grup şampiyonu oldu. Son maçlara böyle garip sonuçlar taşındı mı; insanın midesi bulanıyor. Yığınla gol yiyen Karagücü; o maçta, bir hafta evvelki kadrosundan 8 futbolcuyu oynatmıyor. Kelalâka adamları sahaya sürüyor... "Hayrola hemşerim" demezler mi? HHH Kaynarca, averajı daha bir kaç hafta evvel garantiye almak için; Ümraniye Doğuş'u da 13-2 yeniyor ama, yetmiyor... Nasıl olsa, farketmez! 13 yetmiyorsa, bir dahaki sefer 14 atarlar... Nitekim öyle oluyor! HHH Aynı Kaynarca kulübü; geçen yıl da grup şampiyonu olmuş... Ama bir maçta sahte lisanslı futbolcu oynatmaları yüzünden, şampiyonlukları elinden alınmış... Bu yıl da 2-1 yenildikleri Atalar maçından sonra; rakip takım yöneticilerini dövdükleri için, sahaları 3 hafta kapanmış... Son haftaya eşit puanla girdikleri en yakın rakipleri Selimiye'ye yenildiklerinde; bu defa orta hakemi dövmüşler... Yöneticileri ceza almış, sahaları gene kapanmış... Anlayacağınız; sabıkalı ve şaibeli bir kulüp... Son maçta da; rakipleri kendilerine karşı, 8 önemli futbolcuyu sahaya sürmüyor... Bu durumda; yenilmiş 14 golün namusunu hangi şampuan temizler? Olaylar bu kadarla da bitmiyor ki... Ümraniye Doğuş kulübü; Selimiye ile oynadıkları maçta sahte lisanslı futbolcu oynattıkları için, 3-0 hükmen yenik sayıldı. Ertesi hafta da; grup şampiyonu olan Kaynarca ile oynadılar. Sahteciliklerini ortaya çıkaran Selimiye kulübüne kızdıkları için; intikam uğruna 13 gol yiyorlar. İnsan öfkesini, fark yiyerek alır mı? Bu ne biçim spor? Sahtecilik yapmadan adam gibi oynamak varken... "Sen bana bunu yaptın ha... Al sana" dercesine; bir hafta sonra, Selimiye'nin en büylük rakibi Kaynarca'dan bilinçli olarak bir düzineden fazla gol yemek; hangi futbol ahlâkına sığıyor? Ya hepimizi çok saf sanıyorlar... Ya da bizimle alay ediyorlar. Başka izahı yok! HHH Çocuklardan gençlere... Yarınlarımızı teslim edeceklerimiz; şimdiden yoldan, raydan, şirazeden çıkmış... Ekonomik krizden çok daha büyük kriz! Bu düzene, bu çürümüşlüğe izin veremeyiz. Milli Eğitim; 45-0 ve 41-1 biten Türkiye Şampiyonası okul maçlarını, şike kabul edip geçersiz saydı. Şimdi de Futbol Federasyonu; eline kızılcık sopasını almalı ve "Yer misin- Yemez misin?" diye, şikecileri falakadan geçirmeli... Daha amatör genç takımlarda bunları yapan, büyüyüp profesyonelliğe geçince neler yapmaz! Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy ve amatörlerden sorumlu Orhan Saka; belge-melge... Kanıt - manıt da aramaya kalkmasın! Çünkü şikeyi ispat etmeye çalışmak; benim klasik ifadem gibi, avucunuzdaki suyun baştarafı neresidir diye düşünmektir. Ortada acı ve acil bir durum var. Şikenin kılıcı, kanaattir. İspatlanamaz... Kılıcı kınından çıkarın. Anında ve yerinde infaz gerek... Hiçbir şey, yapanın yanında kâr kalmamalıdır!