Yeni batarya: Sakarya

Altay, kesin favori gösteriliyordu. Şakaktan inen favoriyi kestiler... Enseden de Amerikan traşı yaptılar. Sakaryaspor; beklenenin çok üstünde bir performansla rakibini daha ilk yarıda sahadan silerken, takım oyununun tüm göstergelerini sergiledi. Devre 2-0 bittiğinde, Altay pozisyon dahi bulamamıştı. Çünkü yeşil-siyahlılar; sahanın her yanında kimlik kontrolü yapıyor, hiçbir İzmirli'ye geçiş izni vermiyordu. Altay gibi güçlü bir takım karşısında bile; oyuna bu denli hakim olmak, kolay iş değildir... Epey bir beceri gerektirir. Siyah-beyazlılar, ilk maçta oynatamadıkları futbolcularıyla sahaya çıkmasına rağmen; takım daha iyi olacakken, daha kötü olmuştu. Altay tanınmaz haldeydi!  İkinci yarı başlar başlamaz, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı sinyali geldi. Çünkü Altay, sonuca rıza göstermek niyetinde değildi. İsyancı ruhun parlaması, ikinci yarının hemen başlarında gelen golle, ödülünü erken aldı. Necati'nin skoru 2-1'e getiren golü; Altay'a umut, Sakarya'ya tehdit elmişti. Ancak zaman geçtikçe Altay'ın baskısı gücünden ve temposundan erezyona uğradı. Oyunun sonlarına doğru yeniden yoğun bir baskı kurdular. Yakup'un canla-başla İzmir takımını çekip-çevirme çabası da, sonuç getirmedi. Sakaryaspor; ilk yarıdaki muhteşem oyununun ve 2 golün rantını ikinci yarıda yiyerek, tur atladı. Finalin adı, Malatya-Sakarya oldu. Pazar'ı iple çekiyorum.