12 nüfuslu bu aile acil yardım bekliyor
"Durumum bir facia bir trajedidir. Olumlu cevabını bekliyorum. Van Gevaş ilçesinde Beşadım mezrasında 24.02.1992 yılındaki çığ felaketinde evim yıkıldı. 1994 yılında zorunlu göç yaptırıldık. 2011 Van depreminde evim yıkıldı. Kiracıyım ve çalışanım yok. Ben eşim ve oğlum engelliyiz. Heyet raporlarımız mevcuttur. Üç okuyan öğrencim vardır. Harçlık veremiyorum...
Mademki dert yayınlıyorsunuz. Benim derdim budur işte. 12 nüfusum var ve evsizim, perişanım. Mağdurum. Beni anladığınıza eminim. Lütfen sessiz kalmayın. Adresimi veriyorum hâlimizi ve perişanlığımızı gelin görün. Yetkililerden yardım istiyorum. Esselamü aleyküm..."
Feyzulah Altıntaş-Arnavutköy/İstanbul
Eskişehir'de çimento fabrikası isyanı
"Feridun Ağabey, sizden aşağıdaki konuda destek bekliyorum. Sağlık sıhhat ve afiyet diliyorum. İslam âlemine hayırlı ramazanlar temenni ediyorum. Bilecik Bozüyük Kandilli köyünde dünyaya gözünü açan biri olarak Eskişehir İnönülüler Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği Başkanı Sayın Mehmet Kasap Beyin Sakarya gazetesinde çıkan haberini sizlerle paylaşmak istiyorum:
Tarım Bakanlığı tarım arazilerine fabrika kurulmasın diye tv'lere reklam vermektedir. THK İnönü tesisleri Eskişehir'in 36 km batısında İnönü ilçesine 1 km uzaklıkta İstanbul-Kütahya yolu üzerindedir. Bu merkez, 10 Temmuz 1936'da hizmete açılmıştır.
Bölgede yaşayanlar, tarım alanlarında çalışanlar, doğada yaşayan canlılar ile THK tesislerinde paraşüt, planör vs. eğitimi alan kardeşlerimiz havada ve karada çimento fabrikasının atmosfere saldığı gazları ve tozları solumak zorunda kalacaktır. Eskişehir Çukurhisar'da bulunan çimento fabrikasının işgal ettiği bölge, kurulduğu günden beri çok geniş tarım alanlarını mahvetmiştir. Bu bölgeler gri bir alan olarak dikkati çeker.
Dolayısıyla THK tesislerinin korunması adına, İnönü-Kovalıca köyü ile Kandilli köyü tarım alanlarının ve doğanın korunması adına, en önemlisi bölgede yaşayan tüm canlıların hayatlarının korunması adına, Kandilli köyünün bir vatandaşı olarak desteğinizi bekliyoruz. Siz bu konuda destek verirseniz bu fabrikanın kurulmasını engelleyebileceğinize inanıyorum. Selam ve saygılarımı sunuyorum."
İsmail Hakkı Durgut-Eskişehir
Ramazan diyetçilerinden bıktık!
"Feridun Ağabey, bıktım artık bu ekran papağanlarından! İnsanlara sağlık öğüdü vermek adına kimler tutup tutup ekrana çıkartıyor bunları?
Soruyorum herkese... İnsanın sağlığı sadece yemek ve içmekle mi ilgilidir? Böyle aptalca bir mantık olabilir mi? İnsan makro kozmos evrende mikro kozmos bir varlıktır. Yaratan yüce Allah, insanın ne yiyeceğini de yaratmıştır, ne içeceğini de... Her mevsime göre sebzesi her mevsime göre meyvesi vardır. Her mevsimin yiyeceği giyeceği ayrıdır. Bir de tüm mevsimlerde yenecek içecek olanlar vardır. Bunun yanında bir de insanların geçim dertleri vardır. Herkes her şeyi alıp yiyemez, alıp giyemez... Neden bu insanlara bu halka yeme içme dersi veriyorlar insanların halini bilip bilmeden...
Öte yandan ne kadar yararlı olursa olsun her yiyeceğin azı karar çoğu zarardır. Bir de bir insanın sağlığı için sadece yiyecek içecek önermek de aptalca bir yaklaşımdır. Bir insanın yaşadığı mekanın, giydiği kıyafetin, evdeki çamaşırda bulaşıkta temizlikte vb. kullandığı kimyasalların, manyetik ortamların, hareketsiz kalmanın, sürekli stresli bir ortamda bulunmanın, çevre kirliliğinin, şehirde egzoz dumanlarının vb. zor hayat şartlarının insan sağlığını etkisinden hiç kimse söz etmez?
Sen bütün bu etkenleri dile getirmeden pam pam pam sırala... Şekeri yeme, yumurta ye, ekmeği kes, balı at, tereyağını tat... At babam at... Onu yeme bunu yeme şunu yeme!
Böyle ısmarlama sözlerle ne sağlıklı beslenme olur ne sağlıklı diyet olur... Olsa olsa laf salatası olur... Şahsen benim zoruma gidiyor. Aptal yerine konulmak istemiyorum. Aklı varsa herkes kendine saklasın."
Melahat Aytemiz-İstanbul