"Geçen sene 12 Kasım sürgününün yıl dönümü münasebetiyle Ahıskalılar Vakfı Genel Başkanı Mehmet Oğuz Beyi dinlemiştim. Dinlerken de ülkem adına utandığımı yerin dibine geçtiğimi yazmıştım bu köşede... Ahıskalıların 12 Kasım'da sürgün edilen bizim insanımız olduğunu öğrendiğimi, bir vilayetimiz gibi olduğunu yazdım. 'Kars'ın ötesindeki şehrimiz' dedim. Çok da radikal bir tenkit yazdım: 'Vatandaşına bu kadar duyarsız kalınabilir mi?' dedim.
Sayılarının Suriye'den gelen sığınmacılar gibi iki üç milyon olmadığını, 100 bilemedin 150 bin kişi olduklarını yazdım. 1915 olaylarıyla ilgili 'geçmişte acılar yaşanmış, anlıyoruz' diyerek Ermenilerin acılarını anlayan devletimizin kendi ülkesinin vatandaşına 70 sene sonra bile sahip çıkamadığına dikkat çektim.
İnanır mısınız o günden bu zamana kadar ne devletten ne bir STK'dan bu konuda arayan oldu! Ne de bir Ahıskalı arayıp da 'bizim derdimizi dile getirmişsiniz' diye ilgilendi. Saygıdeğer Mehmet Oğuz Bey yine geçtiğimiz gün arayıp konuyu bir kez daha gündeme getirmemizi isteyene kadar...
Bir Ahıska, milletin kimlik mücadelesi, bir insanın sırtına bu derece mi bırakılır Allah aşkına?
Ne yapsın tek başına Mehmet Oğuz? Hani bu Ahıskalılardaki tutkunluk? Birlik beraberlik? Gittiği yeri mamur etmek, yeşertmek? Necip Fazıl'ın Sakarya şiirini mi söyleyeceğiz hâlâ. Hâlâ mı bu dava garip bu dava öksüz kalacak? Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya? Lütfedip de aramak isteyen bir Ahıskalı ya da bir devlet ve yerel yönetim vb. yetkilisi çıkarsa Mehmet Oğuz: 0 (532) 271 91 38"
Kızını annesinden korumak için yardım istiyoruz
Feridun Ağabey, kız kardeşimi iki sene önceden kocası terk edip gitti. Kardeşim ilkokulda okuyan bir çocuğuyla birlikte annemin yanında kalmaya başladılar. Anneannemin para yönünden bir sıkıntısı yok ama kız kardeşim ruhsal bunalım yaşıyor. Evde anneme de, kendi kızına da şiddet uyguluyor. Kendisinin tedavi olması için hastaneye yatırmak istiyoruz kabul etmiyorlar. Gittiğimiz hastanede uzun süreli tedaviye alamayız dediler. Kızına veya anneme bir şey yapmasından korkuyoruz. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Çocuğu alıp yetiştirme yurduna mı versek ama çocuğun suçu ne? Anneannesinin yanında rahatlıkla yaşayabiliyor. Çocuğa yazık. Annesinin tedavisini yürütecek bir merkez arasak bilmiyoruz nerede böyle bir merkez var? Ya da var mı? Bu konuda bize İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri yol gösterir mi? Belediyeler bize yardımcı olabilir mi? Çocuğun evde anneannesiyle kalmasında bir sorun yok. Ama ruhsal bunalımdaki annenin yatarak tedavi olması veya olmayacaksa da çocuğundan uzak tutulması için bir yol yordam yok mu? Bu konuda bize bir yardım edecek kurum yok mu? Saygılarımızla."
Rumuz: "Yardım istiyoruz"-İstanbul
GSS prim borçları da mı affedilecek?
"Sevgili Feridun Ağabey, 1 Kasım seçimleri öncesi Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu'nun seçmene verdiği vaatler arasında işsiz gençlerin sağlık sigorta borçlarının silineceği de vardı. Seçimi büyük bir çoğunlukla kazandı AK Parti. Şimdi bizim bu borçlarımız af olacak mı?" diyen İstanbul'dan M.M. isimli okuyucumuz anladığımız kadarıyla Genel Sağlık Sigortası kapsamındaki GSS prim borçlarından söz ediyor. Bu prim borçları hakkında yapılandırma için çağrılar yapılmıştı ama seçim vaatlerinde böyle bir affedilecek gibi bir söz bir vaat olduğunu hatırlamıyorum. Siz galiba "Bağ-Kur'lular için sosyal güvenlik kesintisini ortadan kaldırıyoruz" vaadinden söz ediyorsunuz. Bu vesileyle gündeme gelir de siz gençlerin GSS prim borçları da belki silinir kim bilir? Her şey gönlünüzce olsun..."