Camilerde yardım toplama ve tuvalet ücretleri

"Feridun Ağabey, Diyanet İşleri Başkanlığının geçen gün yaptığı açıklama bizleri gururlandırdı. Sarıktan ve cübbeden daha iyi zırh olmaz sözleri ise duygulandırdı.

Böyle hassas bir Başkan olması sebebiyle iki konuda üzüntümü iletmek istiyorum. Birincisi, camilerin tuvaletlerinin ücretli olarak kullandırılmasının önüne geçilmesi lazım. Çünkü ibadet için gelen kimseden para kazanmak veya para kazanacak bir organizasyon kurmak doğru değildir.

Kaç kez şahit olmuşumdur, işçi Cuma namazı kılmak için camiye geliyor. Abdest öncesi tuvalete gidiyor. İş elbisesi olduğu için üzerinde parası yok. Tuvaletçi 'paran yoksa girme' diyerek o bir lira için, aslında oraya ibadet için gelen işçinin burnundan getiriyor.

Bu konuda bir görevlinin tuvalet temizliğinde istihdam edilmesi çok mu zordur? Ya da bir para kazanılmadık yer ibadethane mi kalmıştır?

Bu konuda örnek mi istiyorsunuz? Çerkezköy Pazarcılar Yardımlaşma Derneğini kutluyorum. Hem tuvaletler pırıl pırıl hem de ücretsiz.

İkinci ve daha önemli üzüntüm ise camilerde Cuma günü para toplama eylemi insanları camiye gitmekten alıkoyar hale geldi. Mecbur değil diyebilirsiniz. Öyle değil işte... Cebinizde paranız oluyor veya olmuyor? Yani para vermeden geçmek olmuyor. Para verseniz her defasında sanki namaz kıldırdığı için camiye ücret ödemek zorundasınız gibi geliyor. Şimdiye kadar her Cuma para ödeyen biri olarak esnafın kendi arasında konuştuklarını söylüyorum. Diyorlar ki: 'Cami de artık paralı oldu!' Böyle bir duygu oluşturmaya kimin ne hakkı var?

IMF'ye borcu olmayan bir ülke değil miyiz? Artık devlete bilgi verildiğinde devletin kendi camilerine yardım edecek gücü vardır diye düşünüyorum."

          Rumuz "Esnaf"-Çerkezköy-Tekirdağ

"Merhaba, 26 yaşında mesleki fırsatlardan dolayı askere gitmemiş ve yüksek lisanslarla askerliğimi ertelemiş bir vatandaşım. Üniversiteyi bitirdiğimde bir katılım bankasının yüksek sayıda banka memuru ilanı olduğunu görünce 'fırsat bu fırsat' deyip başvurdum. Şu an 4 yıldır bankacılık yapıyorum. Tabii ki askerlik ensemizde... 'Bakaya mı kalacağız kaçak mı olacağız?' korkusuyla yüksek lisans macerasına da girip binlerce lira saymak zorunda kaldım. Bu hikâye sadece benim başıma gelmiyor. Benim gibi iş fırsatı bulup kaçırmak istemeyen veya evlenen birçok vatandaşımızın ortak derdi. Elbette 'profesyonel askerlik olsun veya çalışan askere gitmesin' gibi bir talebim yok. Ancak, 6 aylık askerlik için işten ayrılınca geri döndüğümüzde işe alınmama riskiyle karşılaşıyoruz. Sonuçta kanunda madde yok. Halbuki bayanlar hamilelik için aylarca izin alıp işe geri dönebiliyorlar. Kanuni düzenleme var. Ancak biz, hele ki tek tabanca aile geçindiren biz, 'askerlik dönüşü ya işe alınmaz isek' kaygısıyla ne askerde zihnen rahat oluyoruz ne de askere gitmeden önceki süreçte. Konu ile ilgili siyasi büyüklerimizden talebimiz askere gidenler için işe geri dönüşlerle ilgili bir yasa veya mağduriyeti giderici bir düzenleme yapılmasıdır. İyi günler dilerim."

         Cüneyd Bıçakçı/İstanbul

Gözlük cam ve çerçevesi hekim reçetesi ile sadece optisyenlik müessesinde satışı yapılabilen tıbbi cihaz olup geri ödeme kapsamında ilaç ve tedavi gibi değerlendiriliyor.

Bazı sermaye çevrelerince tamamlayıcı sağlık sigortası ile ilişkilendirilerek ve gözlüğün tedavi kapsamında olmadığını iddia ederek refraksiyon kusurlarını kompanse eder söylemleri ve girişimleri ile gözlük ödemelerinin kaldırılacağı yönünde algı oluşturmaya çalışmaktalar.

Sağlık Bakanlığında göz hekimlerinin katılımı ile yapılan komisyon toplantısında gözlüğün ilaç ve tedavi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kararı alınmıştır. Bu karar optik sektörde takdirle ve memnuniyetle karşılanmıştır. Bu kararla gözlüğün kontakt lenslerin reklamlarına ve internet üzerinden satışına da yasak getirilmiştir.

Gözlük ödemeleri kaldırılıyor haber ve dedikoduları asılsızdır. Aksine ilaç ve tedavi kapsamında değerlendirilen gözlük sağlık yardımları ilerleyen dönemde de devam edecektir.

       Taylan Küçüker-Eczacı-Gözlükçü/İstanbul