Dizilerde ideal aile örneği niçin yok?
18 Aralık 2015 02:00
“Sayın yetkililer, bilmiyorum dikkatinizi çekiyor mu? Uzun süredir önde gelen bazı televizyon kanalları, dizileriyle Türk aile yapısını ve inanç özelliklerini mahvedecek nitelikte yayınlara yer vermektedir.
Türk kadınına duyulması gerekli saygıyı ve sevgiyi yok etmek için anormal şekilde çıplaklık, seviyesiz ve ahlaksız ilişkileri normal bir şeymiş gibi göstermek telaşı içindeler. Ortada aile varmış gibi gösterilirken neredeyse tüm kurgularda gayrimeşru çocuklar, gayrimeşru ilişkiler üzerine kurulmaktadır filmler. Bir tane normal aile örneği bile olmayan bu dizilerde gayrimeşruluk değil de kimin kimi nasıl aldattığı merak ettirilmektedir. Bu aldatma ve cinsel sapkınlıklar üzerine kurulu dizi rezilliği ve kepazeliği bir furya gibi ortalıkta dolaşmaktadırlar. Ülkede aile yapımız bu kadar mı bozuldu ki bu konu sürekli dizilerin gündeminde yer almaktadır? Ya da bu bozuk aile yapısı örnekleri niçin sürekli bu ülkenin ailesine dayatılmaktadır?
Bu ülkenin aile gerçeğiyle dizilerdeki aile gerçeği niçin birbirine hiç uyum sağlamıyor? RTÜK bu konuda niçin yaptırım uygulamıyor? 'İzlemezsin olur biter!' demek çözüm müdür? O zaman Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının olmasının ne anlamı kalır?
Benim şahsi görüşüm, bu diziler geleneksel Türk aile yapısını ve kültürünü bozmaya, gençliği bunalıma sürüklemeye yönelik bir algı projesinden başka bir şey değildir. Bu hedef ve amaç asla yayın hürriyeti ile bağdaştırılamaz ve hoşgörü ile karşılanamaz.
Bir vatandaş olarak bu büyük problemi ve alınması gereken tedbirleri siz yetkililere Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına, Sayın Başbakanıma ve Sayın Cumhurbaşkanıma iletmeyi bir görev bilirim. Saygılarımla.”
H. Emin Akkol-Emekli T.C. Devlet Demiryolları Memuru
Suyu kullananlar ve sudan para kazananlar
“Feridun Ağabey, fiks abone ve fiyat uygulamasıyla ilgili bir öneri sunacağım. Muhasebe bürosu, emlakçı, tamirhane, hırdavatçı, bakkal vb. iş yerleri ile oto yıkama, halı yıkama, tekstil, hamam, lokanta, çay ocağı, pastane gibi iş yerleri hepsi fiks abone tarifesi içinde 1 m3 su bedeli 4.94 TL olarak değerlendiriliyor. Başka bir ifade ile su ile para kazanan iş yerleriyle suyu insani ihtiyaç için kullanan iş yerleri ayırım yapılmaksızın aynı fiyat tarifesinden su bedeli ödüyorlar. Bu durum kanaatimce adaletsiz bir uygulamadır. Ve yine 3 ton su tüketen aboneden de 20-30 ton su tüketen aboneden de fiks bakım ücreti tahsil edilmektedir. Hükümetimizin rekor gayretleri, yerel yönetimlere örnek olmalı ve biraz gerçekçi olmalılar."
Muhsin Çayırlı-Kocaeli
Mesai saatlerinde devlet memuruna saygısızlık
Feridun Ağabey, halen devlet memuru olarak çalışmakta olduğum kamu kurumunda 16.12.2015 tarihinde bir durum yaşadık. Aynı kurumda çalışan bir şoför ağabeyimiz ile personele alakalı konuşuyorduk. Kendisi bana “Bu kurumda şef olsan, görevine zamanında gelmeyen personele ne yapardın?” diye sordu. O sırada orada bulunan ve zamanında gelmeyen bir bayan personeli kastediyordu. Ben de “Hiçbir personel duramazdı sürgüne gönderirdim” dedim. Şoför ağabeyin kastettiği o personel bana “sıkıyorsa gönder, o kulaklarını çeker seni kulaklarından tavana asarım!” dedi. Açıkça ve alenen bana hakaret etti. Ben o sözü genel anlamda söylediğimi belirttim ve bayan olduğu için polemiğe girmedim. Ama inancım gereği kendisinden öteki dünyada davacı olacağım. Lütfen bu üzüntümü köşenizde paylaşın adımı soyadımı ve yaşadığım yeri de ekleyin. Eğer yayınlamazsanız inancım gereği yayınlamayan ve paylaşmayan herkesten de yarın ahirette davacı olacağım” diyen ve inancını bu kadar düşünen değerli okuyucumuz; bilirsiniz ki iletişimin en önemli kuralı nezakettir. Hele de bu bir bayana karşı ise iki kez gerekir. Siz gerçekten iyi ki şef olmamışsınız. Daha “olsaydım” derken bu öfke ve egoyu yaşadığınıza göre olsanız kim bilir nelerle karşılaşırdınız? Oysa bütün kişisel gelişim otoriteleri der ki “şef -yönetici- olmak ego tatmin etmek ve ceza olarak sürgüne göndermek makamı değil, yönettiği kadronun daha başarılı olabilmesi için motivasyon başta olmak üzere tüm ideal yönetici kurallarını öğrenip uygulama yeri demektir.”
İnancınla ve hak geçmekle yaptığın manevi tehdide gelince, yine size samimi tavsiyemiz kimseyle öteki dünyaya hesaplaşmak üzere hak bırakmamaya özen göstermenizdir. O inancın manevi önderleri olan rasih İslam âlimleri, ölmeden önce herkesle helalleşmeyi öğütlemişlerdir. Örneğin biz de size bu tehdidinizden dolayı doğabilecek hakkımız varsa şimdiden helal ettik. Güzel ve mutlu günlerde kalman dileğiyle...