E-5’teki kartvizitçilerden bıktık artık!

A -
A +

Feridun Ağabey, şu E-5 üzerinde bizleri taciz eden kartvizitçileri yazın ağabey. Bunları neden kimse görmüyor? Neden engellenmiyorlar? Kara yolları güvenliği diye bir kanun var. Bu adamlar öte yandan arabalarımıza kartvizit yapıştırarak insanları fuhşa teşvik etmiş olarak alenen suç işliyorlar. Öte yandan benim sürüş güvenliğimi tehdit ediyorlar. Arabamın ön kapı kaportasını açsanız en az yirmi otuz tane kartvizit vardır. Bu ne böyle kardeşim? Arıyorum polisi, “bana adres bildirmen lazım” diyor. Adres bildiriyorum, teşekkür ederek kapatıyor. Sonrası ne oluyor? Hiç! Polisin mi gücü yetmiyor? Bu konuda bir yaptırım mı yok? Adres diyorsanız işte kartvizitlerde telefonları var. Niçin otoyoldaki bu ahlaksızlık davetiyelerine izin veriliyor? Cevizlibağ’dan Beylikdüzü’ne kadar onlarca insan E-5’te cirit atıyorlar. Merter köprüsü altından tutun İncirli, Küçükçekmece Avcılar metrobüs köprüleri 7/24 bu insanların merkezi. Öte yandan bu insanlar bu kadar çoğalacak kadar nasıl böyle bir talep görüyorlar onu da anlamış değilim. Millet mi bozuldu? Büyük şehrin kontrolsüzlüğü mü bu hâle getirdi bilemiyorum.

         Selami Enderler-İstanbul


4.5 milyarlık millî israfa kim dur diyecek!

Mehmet Aydın, ülkesinin kaynaklarının israf edilmesinden rahatsız. Arada bir bu köşeye ilçesinde ilinde gördüğü sıkıntıları yazıyor. Şimdi de 4.5 milyarlık israfın önüne geçmek istiyor. Ama sesini duyuracağı makama sesini duyuramamış. Köşemizden yardım istiyor. Biz buradan yayınlıyoruz. Sivaslılara da bir çağrıda bulunuyoruz. Bu hemşehriniz ile gurur duyabilirsiniz. Onun sesine ses, gücüne güç katmak gerek bizce… İşte faksı:

“Sayın Başbakanım,

Sivas ili Divriği ilçesinden 2 Ekim 2015 tarihinde yüksek makamınıza ilçemin sorunlarıyla ilgili mektup gönderdim. Aynı zamanda yasalar dâhilinde dilekçe hakkımı kullandım.

Sayın Başbakanım,

Sivas Özel İdare Divriği’de 4.5 milyarlık bir öğrenci yurdu inşa etmek istiyor. Bu konuda yüksek makamınıza arz ettiğim dilekçem tahminim elinize varmadan, makamınıza ulaşmadan, Halkla İlişkiler dairesinde, doğrudan Divriği Kaymakamlığı’na gönderiliyor. Kaymakamlık cevaben 100 yataklı bir öğrenci yurdu inşa edileceğini açıklıyor.

İtirazımız, yataklı bölge okulu 500 öğrenci kapasiteli olduğu hâlde Sivas Valiliği Özel İdare neden 4.5 milyar israf ediyor. İkinci itiraf: Divriği eski 50 yataklı Devlet Hastanesi boş duruyor. Yıkıma terk edilmiş. Millî servettir. Bu binayı MEB’e devretsinler. Ayrıca kadastro almak istiyor, lakin Sivas Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu izin vermiyor.

İlçemiz fakir bir memleket. 110 köy ve 90 mezrada ve ilçe merkezinde toplam nüfus daha 25 bini doldurmuyor. Kamu görevlileri kamu etik yönetmenliğini ihlal ediyor. Yukarıdaki sorunları yüksek takdirinize ve tensiplerinize arz ederim. Saygılarımla.”

           Mehmet Aydın-Divriği/Sivas

Eşinizle karakter yarışına girmezseniz sorun çözülecek

“Feridun Ağabey, ben bu evliliği yürütemiyorum. Çok sabretsem de artık sabrım zorlanıyor. Eşimle anlaşamıyorum. Hep onun istediklerini yapmaktan bıktım. O benim hiçbir istediğime saygı göstermiyor.

Ben onun kölesi değilim ki! Hiç mi benim de bir isteğim olmayacak? Hiç mi bana da bir konuda fikir danışmayacak? Üstelik bu konu açıldığında evde kavga çıkacak. Böyle bir evlilik çekilecek gibi değil.

Aylar geçtikçe tahammülüm azaldı. Sinir hapları içe içe mide hastası oldum. Ben bu adamla ne yapacağım böyle bilmiyorum Ağabey?..” diyen Ankara’dan Kübra kızımız, yeni evlisiniz ve evliliğinizi mutluluğa dönüştürmeniz aslında çok kolay. Siz bilerek bilmeyerek eşinizle karakter yarışına girmişsiniz. “Neden hep onun dediği oluyor?" düşüncesi sizi kendinizle kavga eder hâle getirmiş. Ve farkında olmadan eşinizin eylemlerini kendinize yaptırım gibi algılamaya başlamışsınız. Bence “neden hep onun dediği oluyor?” sorusunu beyninizden atıp “Onun dediklerinin hangisi yanlış?” sorusunu düşünerek konuya çözüm bulabilirsiniz. Eşinizin eylemleri size uymasa bile insani ve ahlaki kurallar içinde hâl ve hareket ise bırakın uygulasın. Sizin isteklerinize gelince… Siz de isteklerinizi onun fikrine karşı olarak "Hayır bu defa benim dediğim olacak!" tarzında değil de ondan "ricanız olarak" istemeyi deneyin. Görecesiniz farkı ve mutluluğu tekrar yakalayacaksınız.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.