Eğitimden göze, gözden gözlükçülüğe
Okuyucumuz Eczacı-Gözlükçü Taylan Küçük'er, Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı'ya hitaben yazdığı isteğinde uyuşturucu kullanımına ve obeziteye karşı öğrencilerin eğitilmesinden yola çıkmış iyi öğrenmenin gözle olacağını dile getirmiş ve "öğrendiklerimizin % 80'ini gözlerimizle elde ederiz" diyerek özetle eğitimden göze, gözden de gözlükçülüğe öyle ustaca bağ kurmuş ki "bravo" mu dersiniz, "bu kadarına da pes" mi dersiniz yorum size ait.
"Uyuşturucu, alkol, tütün, obezite ile mücadele edilmelidir. Bunlar beslenme alışkanlıkları gibi bağımlılık oluştuktan sonra bırakılması ve mücadelesi zor alışkanlıklardır.
Söz konusu konular ilköğretimden başlayıp üniversitelere kadar ders olarak okutulmalı böylece uyuşturucu kullanmayan nesiller yetiştirilmesi hedeflenmelidir.
Bu altyapı Bakanlığınızın bünyesinde mevcuttur. Her ilden gerekli sayıda öğretmenlerimiz illerinde öğrencilerimize ders vermek amacıyla profesyonel olarak bu konular ile ilgili eğitilmelidir. Bu eğitimler ebeveynlerin de çocuklarına davranışını da kapsamalıdır. Öte yandan öğrendiklerimizin % 80'ini gördüklerimiz sayesinde gözlerimizle elde ederiz. Görmeyen çocuk öğrenemez. Okul çağı gelişme dönemidir. Çocuklarımız bu dönemde bir yandan korunaklı yuvalarından çıkıp toplum içine girmenin oluşturacağı ruhsal ve sosyal sıkıntılarla bir yandan da yoğun bir öğrenme döneminin oluşturacağı stresle baş etmek zorunda kalabilir. Öğrencinin bu süreçten başarılı bir biçimde çakabilmesinin en temel şartı sağlıklı olmasıdır. Özellikle görmeyle ve işitmeyle ilgili sağlık sorunları, erken dönemde teşhis ve tedavi edilirse öğrencinin okul başarı şansı artar. Gözlük, çocuklarımızın gözünü dünyaya açabilir."
Otogar'ın arkaları çöplük
"Feridun Ağabey iyi ki varsınız. Gördüğümüz sıkıntıları sizin sayenizde yetkililerle paylaşıyoruz. Acaba İstanbul Büyük Otogar'ının arka taraflarının nasıl çöplük olduğunu göreniniz bileniniz var mı?
Geçen gün çocuklarla otobüs beklerken peronların arka kısmında çocuğun elindeki minik topu otobüslerin arka tarafa park ettiği kısma doğru yuvarlandı. Çocuk ağlamasın diye topunu almak için o tarafa gittiğimde gördüğüm manzara karşısında şaştım kaldım... Su birikintilerinin gölet hâline getirdiği yerler yosun tutmuş içinde değişik paçavralar kutular vb. kokuşmuş... Ne kimsenin gördüğü ne kimsenin baktığı var. Bu Otogar gerçekten bu kadar mı sahipsiz... Hangi Belediyenin sınırları içerisinde? Burası İstanbul'u temsil etmiyor mu? Burada yerli yabancı turist olmuyor mu? Ya da illaki turistlere göre mi temizlik yapmalıyız. Bizim özümüzde temizlik yok mu?"
Nurettin Yıldırım-İstanbul
İstanbul'u kirletme!
Ataköy ki İstanbul'un en modern semtlerinden biri. Sabah saat 10.00 suları metro istasyonunda metro bekliyor insanlar... Koskoca adam kılık kıyafeti yerinde, saçları briyantinli ağzında sigara istasyonda metro bekliyor... Biz de orada bekliyoruz... Adam o kadar insanın içerisinde sanki dağ başındaymışçasına ağzına gelen kazuratı metro tren raylarına doğru tükürürken hiç utanmadı... İnanın ben insanlığımdan utandım. Bu kimse hiç mi eğitim almamış? Hiç mi kamu spotu izlememiş? Hiç mi bir büyüğünden görgü kuralı olarak öğrenmemiş? Bu nasıl kabalık, bu nasıl görgüsüzlük ve bu ne iğrençlik anlatamam. İstanbul bir taneydi o da böyle görgüsüzlüklere kurban gitti... Yazık oldu güzel şehre... Ne diyeyim Feridun Ağabey, bir İstanbullu olarak şehrimin böyle hoyratça kirletilmesine üzülüyorum. Ve Büyükşehir Belediyesinin bir slogan hâlinde şehrin insanlarına çağrıda bulunmasını istiyorum. "İstanbul'u Kirletme!", "Gel sen de İstanbullu ol" Çünkü İstanbullu olmak, olabilmek bir ayrıcalıktır gerçekten...
Meltem Şule Saygun-İstanbul
Teşekkürler Turkcell
"15 Haziran Çarşamba günü bu köşede "Kırıldım sana Turkcell" başlığıyla çok sevdiği Turkcell firmasına sitem eden bir okuyucumuzun, köşemizde yayınlanan isteği, Turkcell yetkililerince dikkate alınmış Turkcell abonesi olan okuyucumuzun isteği yerine getirilerek gönlü görülmüştür. Bu vesileyle hem okuyucumuz hem köşemiz adına Turkcell'e çok teşekkür ediyoruz..."