Elazığlı minibüsçüler hattan vazgeçmek istemiyor
3 Ekim 2016 02:00
Sayın Feridun Ağabey ben Elazığ il merkezinde 33 yıldır şehir içi minibüs işletmeciliği yapıyorum. Şu anda benim gibi aynı işi yapan 363 esnafımız var. Şehrimizde, hiçbir sıkıntı ve de hiçbir gereği yokken belediye başkanımız bizlerden, minibüs hattı hakkımızdan vazgeçtiğimize dair dilekçe vermemizi istedi. Gerekçesi ise, minibüsleri kaldırıp anlaşmış olduğu bir otobüs şirketiyle bizim sefere çıktığımız güzergâhları o otobüslere devretmek. Bizim hattımız devre dışı bırakılıyor. Bizler mağdur ediliyoruz. O şirketin adı altında maaş vereceğini beyan ederek ama bizim hatlarımızın maddi değerini hiçe saymış olarak âdeta bu haklarımız gasbedilmek isteniyor.
Bu arzunun altyapısını oluşturmaya başladılar. Bunu da bizi tehdit eder gibi söylemlerle yapıyorlar. Bu takdirde 363 kişi ekmeğinden olacak. Bizi şirket adı altında toplayıp cüzi bir miktar aylık ücret vereceği şirketinde 2-3 ay çalıştırsa ve sonra da şirket battı dese biz ne hak iddia edeceğiz. Bütün haklarımızdan mahrum edilmiş olmayacak mıyız? Bunu biliyoruz bunun örnekleri çeşitli illerdeki arkadaşlarımız tarafından da zaten yaşandı. Bize de yaşatılmak isteniyor. Bu olayı sizin aracılığınızla köşenizden tüm yetkililere duyurmak istiyoruz. Özellikle Cumhurbaşkanımızdan ve Başbakanımızdan bu haksızlıkla ilgili yardımlarını bekliyoruz...
Rumuz: Minibüsçüler
Bir sene geri ödemesiz maaş kredisi
Sevgili Feridun Ağabey, hükümetimiz seçim zamanı ne vaatte bulunduysa Allah razı olsun halkına vaatlerini birer birer yerine getirdi ve getirmeye de devam ediyor. Emekliye verilen bir söz vardı. Maaşının on katı faizsiz kredi alma imkânı idi. Bir sene sonra geri ödemeli şekilde olacaktı. Sayın Başbakanımız ve hükümetimiz bizi de bu şekilde imkânlarla rahatlatırsa kendilerine minnet duyacağız. Allah devletimizin yâr ve yardımcısı olsun. Saygılarımla...
Niyazi Dereli-Laleli/İstanbul
Hapiste çürüyeceğimize, vatan için çarpışalım
Feridun Ağabey 671 KHK hiçbir derde deva olmadı. Zaten iki yıl sonra çıkacak olanlar erken çıktı. Bu ülkede yıllardır görev yapmış, sonra binlerce FETÖ mensubu insan yargıda, kamuda vs. her yerde çıktılar. Bunların hâkim olarak savcı olarak verdikleri eski kararları şaibelidir. Ayrıca Cemil Çiçek döneminde yapılan TCK’mız bizi mahvetti. Eski TCK'ya göre örneğin 20 yıl ceza alan kişi, 8 yıl yatıyordu. 8 yıl az değildir. Arkasından da 12 yıl infaz sırtında oluyordu. Bu sefer kişi adımını ona göre atıyordu. Şu anki infaz sistemi içeriden ölene dek çıkamayacak bir ceza sistemidir. Normalde 5 senelik ceza 15 sene olarak bu TCK’da yerini bulmuştur. Ceza artarken tüm cezalar artıyor indirim yapılırken ayırım oluyor. Bizler teröristlerle aynı kefeye konuluyoruz. Bu konuda hükümetin adım atmasını bekliyoruz. Burada çürüyeceğimize operasyonlara alsınlar bizi orada vatanımız için çarpışalım. Sonuçta TCK’nın 5'te 2’ye dönmesini ve infazın yüksek olmasını talep ediyoruz. Saygılarımla.
Âdem Şenlik-E Tipi Kapalı Cezaevi/Bursa
Evladın da hayırlısı, ana babanın da...
Eşinin ve çocuklarının, güya evinin bahçesinde define olduğundan şüphe ederek malına konmak için kendisini dövdüğünden şikâyet eden 1945 doğumlu M.A. isimli okuyucumuz, konuyla ilgili zaten bulunduğunuz ilçenin karakoluna şikâyette bulunup zabıt tutturmuşsunuz. Haydarpaşa Numune Hastanesinden de yine şahsi müracaat ile darp raporu almışsınız. Durumunuz zaten resmiyete kavuşturulmuş bir süreç. Para almadığını söylediğiniz bir de avukatınız zaten varmış. Bu dert ile ilgili bizim bildiğimiz odur ki bizim inancımıza, ahlakımıza, gelenek göreneklerimize göre hiçbir şekilde hiçbir evlat anasına babasına bırakın darp etmeyi “öf” bile diyemez. Allah cümleye hayırlı ana baba, hayırlı evlat nasip etsin.
Allah kurtarsın kardeşim
Uşak’tan ETKC infaz Kurumundan mektup gönderen Hikmet Özen kardeşim, o kadar çok sayfa göndermişsin ki bir değil beş değil belki 60-70 sayfayı buluyor. Kaldı ki derdinizi, arzunuzu 12 Eylül 2016 tarihinde uzunca yayınlamışız. Bu gönderdiğin yazını da fırsat bulunca sonuna kadar okumaya çalışacak ve derdini yine buradan özetlemeye çalışacağım. Sana ve arkadaşlarına söyleyebileceğim en güzel söz, “Allah kurtarsın” olacaktır.