Fahiş fiyatla bilet satan firmaya ağır para cezası verilsin!

Kütahya'da üniversitede okuyan öğrenci olduğumdan dolayı Bandırma'dan Kütahya'ya dönüş yapabilmek için 40 lira olan otobüs yolcu biletini fahiş fiyatla 60 liraya satın almak zorunda kaldım. Ulaştırma Bakanlığına geçen yıl başvuru yaparak, fahiş fiyatla bilet satışı yapan otobüs firması hakkında Bakanlık tarafından ağır para cezası uygulanmasını ve fazladan alınan 20 liranın yasal faiziyle birlikte tarafıma iade edilmesini talep ettim.

Ulaştırma Bakanlığı da, şikâyetimi değerlendirerek, otobüs firması hakkında inceleme ve soruşturma başlattı. 

Şikâyetimi bir yılı aşkın süre sonucunda değerlendirerek neticeye kavuşturan Ulaştırma Bakanlığı Adana 5. Bölge Müdürlüğü bana ilettiği resmi cevabi yazıda: "Karayolları taşıma yönetmeliğinin 55. maddesi gereğince adı geçen firmaya 5 adet uyarma cezası verilmiştir" denildi. Ancak, ben otobüs firmasına verilen 5 adet uyarı cezasını yetersiz buldum. Yeniden Bakanlığa başvuru yaparak, otobüs firmasına ağır para cezası verilmesini ve fazladan alınan 20 liranın yasal faiziyle birlikte tarafıma iade edilmesini talep ettim.

Ulaştırma  Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Adana 5'inci Bölge Müdürlüğü'nce bana iletilen ikinci cevabi resmî yazıda ise "Şikâyete konu otobüs firması hakkında Karayolu Taşıma Yönetmeliği hükümleri uyarıca  5 kez uyarı cezası verildiği anlaşılmıştır. Konu hakkında Karayolu Taşıma Kanunu ve Yönetmelik hükümlerinde başka bir müeyyide bulunmamaktadır. Ancak para iadesi için ilgili mahkemelere müracaat edebileceğiniz hususunu, bilgilerinize rica ederim" denildi.

Yolcuların mağduriyet yaşamaması için yolcu yoğunluğu olan dinî bayramlarda ve resmî tatil günlerinde fırsatçılık yaparak fahiş fiyatla bilet satışı yapan otobüs firmaları hakkında Ulaştırma Bakanlığınca yasal bir düzenleme yapılarak ağır para cezası müeyyidesi uygulanmasını istiyorum.

 

 

 

Sevgili Feridun Ağabey, köşenizde böyle bir imkân tanıdığınız ve birçok sorunu gündeme getirdiğiniz için teşekkür ederim.

Efendim, biliyorsunuz birçoğumuz için hayal olan ders kitaplarının ücretsiz dağıtımı birçok şeyde olduğu gibi Sayın Cumhurbaşkanımız sayesinde gerçek oldu. Bu sayede dar gelirli birçok aile bir sıkıntıdan kurtuldu. Şimdiyse bürokrasinin statükonun yeni kalesi yabancı dil kitapları fahiş fiyatlara satılmaya başlandı. Bu kitapların tekelleşmesinin önüne geçilmesi gerekmektedir. Bu konuyu gündeme getirmenizi rica ediyor saygılar sunuyorum.

 

 

 

Hastanelerde doktorların, dişhanelerde diş hekimlerinin ve sağlık çalışanlarının kullandığı plastik eldiven geleneği uzun yıllardan beri büyük marketlerin reyonlarındaki tezgâhtarlar tarafından da kullanılıyor. Fakat bir şey dikkatimi çekiyor. Hijyen olduğu ve kullanılması gerektiği kimin aklına veya önerisine göre çıkartıldı ise bilemem ama gördüğüm kadarıyla bu eldivenlerin, faydadan çok zarar verdiğini düşünüyorum. Tezgâhtar eline geçirdiği plastik eldiveni hijyen amaçlı olarak geçirmekten çıkmış, bir iş mecburiyeti olarak algılamaya başlamıştır. Her müşteri için ayrı bir plastik eldiven takılma olayı uygulaması zaten çok ama çok zor olan bir şeydir. O da ne yapmaktadır. Bir plastik eldivenle saatlerce herkese hizmet sunmaktadır. Müşteri de elde eldiven var diyerek kendini rahatlatmaktadır. Tezgâhtar o eldiven ile nerelere dokundu ne aldı ne verdi belli değil. Elinde eldiven var mı hijyen var… Oysa bu insan eli eldivensiz olsa, kirlendiğinde yıkayacağı için temiz el olacaktı. Şimdi sabahtan akşama kadar kirlenmiş plastik eldivenlerle bize hijyen(!) ürün tartıp paketliyor... Şu yanlış algılardan ne zaman kurtulacağız bilmem ki?