Genç arkadaşlarıma haber veriyorum
3 Haziran 2016 02:00
“Feridun Ağabey, bir meslek yüksekokulu son sınıf öğrencisiyim. Genç girişimciler konulu bir panelde okulumuza gelen insan kaynakları uzmanlarının dinledik. Çok yararlı bir panel oldu. Orada dinlediğim birkaç butik bilgiyi iş başvurusu yapacak genç arkadaşlarımla paylaşmak istiyorum. Diyor ki deneyimli bir insan kaynakları uzmanı hanımefendi: "Çocuklar öncelikle sizden bireysel başvuru isteniyorsa bu sizin için çok önemli bir fırsattır. Çünkü kendinizi rakiplerinize göre daha iyi ispat etme şansını yakalamış oluyorsunuz. Konuşmanızda bilgilerinizi deneyimlerinizi azla abartmayın veya küçümsemeyin. Sorulara olduğunuz gibi cevap verin. Eğer daha ne istediğinizi anlatmakta zorluk çekiyorsanız kusura bakmayın CV pek işe yaramıyor." CV’lere popüler referans filan yazmaya pek önem verilmiyormuş. Zaten herkes kendisi hakkında iyi şeyler söyleyecek isimleri yazıyormuş. E doğru aslında. Mülakata giderken kılık kıyafete de fazla takılmayın diyor. Normal soft renkler giymek yeterli diyor. “Dikkat çekici renkler karşıdakini yorar” diyor. Büyük takılar, abartılı makyaj, yırtık kot pantolon filan da aynı şekilde karşıyı yorarmış. Bayan bir İK’cı ile mülakatta iseniz bayan olanlar yeterlilik durumuyla birlikte görsele de önem veriyormuş. Erkek İK’cılar görsele fazla takılmayıp işe almak istediği kimsede aradığı özelliklerle yetiniyormuş. En enteresan bilgi ise bir kimsenin işe alınıp alınmayacağı yaklaşık 8 saniyede, aslında İK’cının kafasında netleşiyormuş. Yani pozitif enerji meselesi... Özellikle özel sektöre iş başvurusu yapacak genç arkadaşlarıma duyurulur.”
Murat Cemerli- Ankara
***
“Cankurtaran”, “caneriği” ve “yenidünya”
Feridun Ağabey, öncelikle yaklaşan ramazan ayının herkese hayırlı mübarek olmasını diliyorum. Manavlarda, pazarlarda satılan bahar meyvelerine kim nereden uydurdu da papaz erik, Malta eriği gibi isimler verdi anlamıyorum. Bu isimler yıllar yılı Anadolu’da “Canerik” diye “yenidünya” diye bilinirdi ve söylenirdi. Cankurtaran” gibi mükemmel bir kelimeyi uluslararası diyerek “ambulans” yapan mantığı belki anlıyorum ama caneriği papaz erik yapan, yenidünyayı Malta eriği yapan mantığı anlamıyorum. Buradan bu yazıyı okuyan okurlarınıza seslenmek istiyorum. Ne olur alışveriş yaptığınız manavlara bunu söyleyin ne olur. Papaz erik yazmasınlar “caneriği” yazsınlar, “Malta eriği yazmasınlar “yenidünya” yazsınlar. Kültürümüzdeki kelimeler ve kavramlar birer birer unutulmasın…
Rüştü Mehmet Ergüden- İstanbul
***
“Düşenin dostu yoğ imiş, bilmedim aman”
“Çocukluk yıllarımdan tanırdım onu Feridun Ağabey… Karşı karşıya sayılırdık. Babamın dükkânında çalışırken onun babamla olan dostluklarını iyi bilirim. Beni de çok iyi tanırdı. Elinde büyüdüm desem yerindedir. Aradan yıllar geçti… Babam rahmetli oldu… O komşumuz ise işlerini büyüttü, ismini söylesem hepinizin bileceği büyük ve itibarlı bir marka hâline getirdi. Bizim de gururumuz oldu elbette. Hani derler ya, uzayan kol bizden olsun. Ben de öyle seviniyordum. Geçenlerde maddi bir kriz yaşadım. Birkaç zaman kendimi toparlayamadım. Nerden estiyse bir ziyaretine gidip hâl hatır sorayım hem de durumumu anlatayım dedim.
İş yerine gittim. Tabii ki onlarca çalışanı olduğu için bana ismimi ve görüşmek istediğim konunun ne olduğunu sordular. “Kendisi eski bir ahbabımız, ziyaretine gelmiştim” dedim. “Bekleyin, size haber vereceğiz” dediler. Biraz sonra geldiklerinde “yerinde yok, henüz gelmemiş” deyip not aldılar. Dünya başıma zindan oldu. Düşenin dostu yok imiş türküsü beynimde şimşek gibi çaktı. Kahroldum Feridun Ağabey… Para, mal makam insanı bu kadar mı değiştiriyormuş?”
Rumuz: “Düş kırıklığı”- İstanbul
***
Kütahya ve Eskişehir il sağlık müdürlüklerine teşekkür
Kütahya’dan yazan Fatma Can isimli okuyucumuzun ağabeyinin malulen emekli olmasıyla ilgili yazımız üzerine bizlere cevap veren ve yazışma adresimize ilgilenecekleri mesajını gönderen hem Eskişehir Sağlık Müdürlüğü Basın sorumlusu değerli meslektaşımız Sadri Atam kardeşimize, hem Kütahya İl Sağlık Müdürlüğü Bilgi İşlem Şubesi’ne yürek dolusu teşekkür ediyoruz.
F.A.