Sevgili Feridun Ağabey, bu alçak FETÖ’cü darbe girişimi sonrası devletimiz, vatandaşın mağdur olmaması için bütün kamu kurum ve kuruluşlarına çağrıda bulundu. Cumhurbaşkanımız bankaların faiz indirmesini, konut kredi oranlarındaki faizlerin aşağı çekilmesini önerdiler. Maliye Bakanlığımız vergi borçlarına ve trafik cezalarına vs. yeniden yapılandırma yolunu açtı. Biz dar gelirli esnaf gerçekten bu haberle ferahladık. Müjde oldu bizim için. Devletimize teşekkür ediyorum. Bu vesileyle bu zor dönemden geçerken GSM operatörlerine de bir çağrıda bulunsanız, onlar da müşterilerine bir defaya mahsus yapılandırma uygulasalar. Faiz indiriminde bulunsalar, icra ve haciz kıskacındaki müşterilerine ödeme kolaylığı sağlasalar ne olur? Bize diyorlar ki kredi kartı getirin taksit uygulayalım. Kartımız olsa veya olan kartımızda limit olsa zaten biz uygulatırız. Biz ödeme güçlüğü çekiyoruz. Yerimiz yurdumuz adresimiz kimliğimiz belli. Bir özel taahhütname ile her ay ödeme merkezlerine ödeyecek şekilde bir taksitlendirme yapamazlar mı? Bu isteğimizi yayınlarsanız çok sevineceğiz.
Esnaf Ö.C.-İstanbul
Bayılıyorum bu ihtiyar delikanlıya...
Feridun Ağabey, itina ile dert dinleyen biri olduğunuz için size teşekkür ediyorum. Benim de çok dertlendiğim zamanlar oluyor. Derdimi kimselere anlatamıyorum. Ülke meselelerine kafa yoruyorum içinden çıkamıyorum. Kendi meselelerime kafa yoruyorum içinden çıkamıyorum. Ailemdeki sorunlara kafa yoruyorum içinden çıkamıyorum. Param olsa birçok sorunu çözeceğimi düşünüyorum. Parası olan makam şöhret sahibi olan nice kimselerin benden daha mutsuz olduğunu görüyorum. Galiba sorun parasızlıktan da kaynaklanmıyor. Bir amca var, arada bir denk gelirsek cami çıkışında bir çay içimi laflıyoruz. Onun konuşmalarıyla biraz olsun rahatlıyorum. Bana terapi gibi geliyor. Sözlerinde samimiyet var. Seveceksen Allah için seveceksin diyor. Allahtan başka kimseden bir şey istemeyeceksin, diyor. Elinden gelmeyene üzülmeyeceksin diyor. Düne eyvah etmeyeceksin, yarına ip çekmeyeceksin diyor… Bugün Allah için millet için kendin için ne yaptın diyor… Mutluluk olunmaz, yaşanır diyor… Bana kafayı yediriyor resmen. Bayılıyorum bu ihtiyara...
Semih Avcıoğlu-Ankara
O belediye şoförüne çok kırıldım…
Ben onun kadar insafsız olmayacağım. Şikâyet etmiş olmamak için hat numarasını ve semtini söylemeyeceğim. Ama ben o şoföre çok kırıldım. Sebebini anlatayım Ağabey. Otobüs durağa yaklaştığında yolcular binmeye başladı. Son yolcu da binerken bir kadın yalvararak seslendi: “Şoför bey biraz bekle, çocuk geliyor.”
Çocuk az ötede bilet satılan büfeden bilet alıyordu. Sekiz dokuz yaşlarında bir kız çocuğu. Koca koca bilet alanların arasından nasıl acele edebilir ki? Anne bilet alsa otobüs kaçacak. Çocuğu gönderiyor ki kendisi otobüsü bekletecek. Kaçırırlarsa bir daha kim bilir ne zaman gelecek? Derken şoförün pervasız sesi:
“Neyi bekleyeceğim. Vaktinde gelseydiniz!”
Ve ben arkalardayım. Camdan görüyorum. Kız çocuğu bileti alıp otobüse doğru koşmaya başladı bile. Hepi topu 15 adımlık mesafede iken şoför bastı gaza hareket etti otobüs… Anneyle kız onca çaba boşa gitmiş olarak kalakaldılar. Neydi bu şoförün acelesi? Az ileride bir özel oto yola dörtlüyü yakıp park ettiğinde o koca otobüs onun şoförünün gelmesi için dakikalarca beklerken aynı höykürmeyi yapabiliyor muydu? Yok… İşte buna kahroluyordum ben… O anne ile çocuk o şoförün beklemeyişi yüzünden çok üzüldüler… Kim bilir nereye yetişeceklerdi ve yetişemediler. Ne olur sevgili İETT, şoförlere sadece direksiyon değil biraz da özellikle kadınlara ve çocuklara merhameti öğretin…
Ümit Samancı-İstanbul
17 Ağustos yüreğimizde acı bir hatıra
Değerli okuyucularımız, 17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden tam 17 yıl geçti... O gün doğan çocuklar şimdi 17 yaşında birer delikanlı. Ama o gün ülkemizde binlerce insanımızın hayatı söndü. Aileler ocaklar dağıldı. Hepimizin eşi dostu yakın akrabası depremde can vererek Hakkın rahmetine kavuştu. Deprem sonrası ülkemizin deprem bölgesinde olduğu söylendi ve depreme karşı kentsel dönüşüm başlatıldı. Bu konuda kurumlarımız ne kadar mesafe aldılar bilmiyorum. İnşallah sağlıklı binalar yapıldığı gibi öncekiler de depreme karşı sağlıklı hâle getirilir. Bu vesileyle depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, geride kalan yakınlarına hayırlı uzun ömürler diliyorum. (F.A.)
