İETT'ye nasıl teşekkür edeceğimizi bilemiyoruz

A -
A +
Bakırköy-Yenibosna hattında bir halk otobüsüydü... Şimdi diyeceksiniz ki numarasını söyle? Yok ya... Söyleyeyim de böylesi başarılı şoföre bir de ceza veresiniz... Hayır söylemiyorum... Sadece şoförümüzün başarısından söz etmek istiyorum...
Sabah 10 sularıydı... Bizim şoförceğiz ne yapsın sürekli koca otobüste bıkmış. Şoför dediğin arada bir de ralli yapmalı değil mi?
Bizim halkımızın içinden gelen halk otobüsünün bu harbi şoförü de, her ne kadar belediyemiz "biz insan taşıyoruz" dese de bir anlık aşka gelmiş ve "insan taşıdığını" unutmuş ve ralli pilotluğuna heveslenmiş... Ne yani insan unutamaz mı? E işte o hevesle duraktan otobüse tam gaz yüklendiğinde koca otobüs ok gibi fırladı yerinden inanın... Uçuşa geçtik bir anda... "En büyük şoför bizim şoför!" diye tempo tutacak halimiz yoktu ama o an bir siteden önüne çıkan münasebetsiz (!) araç ayıp etti... Hızını kesti şoförümüzün... Zamanı mıydı şimdi? Neyse yine de başarılıydı şoför... Öyle bir fren koydu ki koca otobüs zınk diye durdu inanın... Yani ralli konusunda da usta olduğunu ispatladı bak... Hilaf yok... İyi fren yaptı...
Bu arada ayakta aracına yeni binmiş orta yaşlarda bir yolcu, daha koltuğa ulaşamadan ve ne olduğunu anlayamadan geri geri savruldu. Herkesin "eyvah eyvah" sesleri arasında iki üç koltuk gerideki bir demir tutamaçtan son anda tutundu da sırt üstü yuvarlanmaktan kurtuldu... Olsun... Yolcunun içi dışına çıksa da olacak o kadar... Böylesi arı gibi uçan, tazı gibi kaçan şoförler sayesinde hem bazen tın tın, bazen böyle savrulup, kendi yağımızda kavrulurken monotonluktan kurtuluyoruz canım...
Ben bu vesileyle yolcuya bir bilete, yolculuk yanında bir de lunapark heyecanı yaşatan bu düşünceli şoförlerden bol miktarda seçtiği için İETT'ye nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum... Sayelerinde halk olmanın dayanılmaz insanlığını, hem de ayakta kalmanın yollarını arıyoruz...
Serdar Ercüment- İstanbul
***
Üsküdar Kaymakamlığına duyurulur
"Bilindiği üzere, internet aracılığı ile op...tik ürün (numaralı cam, çerçeve, numaralı/numarasız kontak lens, teleskopik gözlük vb.) satışı, tanıtımı ve reklamı hakkında düzenleme 29001 sayılı Tıbbi Cihaz Satış, Reklam ve Tanıtım Yönetmeliği ile internette dâhil her türlü mecrada satışı, tanıtımı ve reklamı yasaklanmıştır. Ayrıca yine aynı yönetmelik de 26. madde 4. fıkrasında "...gazete, radyo, televizyon, telefon aracılığıyla ya da kapıdan veya internet üzerinden satışı yapılamaz." denilmektedir.
Bu bağlamda; başta Derneğimiz Hukuk Müşavirliği olmak üzere internet siteleri veya yetkisiz kişilerce optik ürün satışı yapan kişiler ve siteler hakkında idari işlemler ile birlikte hukuki mücadele için savcılıklara müracaatlar yapılmıştır. Bu süreçte bir firmanın faaliyeti idari para cezası kesilerek ve son bulurken diğer sitelere ait optisyenlik müessese mesul müdürlüklerine de idari para cezaları ile 3 (üç) ay meslekten men edilmişlerdir. İdare tarafından da bu firmalara periyodik denetim ve cezalar uygulanmaya devam etmektedir.
Diğer taraftan aynı zamanda, aynı işlemler için müracaat edilen (ismi bizde mahfuz) internet sitesi hakkında idare (Üsküdar İlçe Sağlık Müdürlüğü, Üsküdar İlçe Kaymakamlığı) tarafından hiçbir işlem yapılmamasının veya yapılamamasının mahiyeti anlaşılamamıştır.
Başta İstanbul ili olmak üzere diğer il ve ilçe Sağlık Müdürlüklerince uygulanan cezai işlem ve yasal mevzuat, bu site hakkında neden uygulanmamaktadır? Üsküdar İlçe Sağlık Müdürlüğü veya İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü cezai işlem uyguladı ise mülki amir yani Üsküdar Kaymakamlığı bu cezayı onaylamıyor mu? Halk sağlığını tehdit eden bu site hakkında Üsküdar Kaymakamlığı neden bir işlem yapmıyor?"
Gözlükçüler Ve Optisyenler Konfederasyonu Yönetim Kurulu
***  

Gürültü kirliliği gündüz serbest mi?
Son zamanlarda çevremizde başta oteller olmak üzere, parklardan, sitelerden ve değişik yerlerden adına müzik dedikleri korkunç, zararlı ve aşırı derece insan sağlığına hasar veren gürültüler yayılmaktadır. Bunu yapanlar çevrede hasta, cenaze veya özel bir durum var mı düşünmeksizin ve zerre saygı duymaksızın hem de en yüksek seviyede alabildiğince bağırtıyorlar. İnanıyorum ki çevremde bunu duyan herkes kendisine rahatsız... Ama la havle çekip gitmekten başka bir şey gelmiyor ellerinden. Çünkü bu tiplerle ne diye uğraşacaksınız? Mahalleye saygısı olmayanın insana saygısı olur mu?
Kulaklarımıza ve beynimize işkence yapılıyor ve buna çözüm bulunamıyor? Birkaç defa yetkililerle görüştümse de gece 24'e kadar serbest olduğunu söylediler. Yani serbest diye gece 24'e kadar adam arabasını parkın önüne çekip teybi sonuna kadar açarak damardan bağırtabilecek mi? Sözüm ona o kendini bilmez egosunu tatmin edecek diye onlarca insan onun bağırttığı bağırtıyı dinlemek zorunda mı kalacak?
Bu mudur kişiye özgürlük?
Sizden ricam ilgililer buna bir çare bulsunlar. Herkesin dinleme ve dinlenme hakkına saygı göstersinler. Başarılar dilerim."
Dr. Mucip Oral- İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.