"İsmim Ufuk Oğuzhan Yılmaz Jeoloji Mühendisiyim. Jeoloji Mühendisleri Odası üyesiyim. Kamu kurumlarında Jeoloji Mühendisi olması zorunluluğuna rağmen binlerce jeoloji mühendisinin atamalarının yapılmadığını belirterek soruyorum:
'Deprem ülkesinde jeoloji mühendislerine gereken önem niçin verilmiyor?..'
Kesin olmamakla birlikte piyasada 20 bin işsiz jeoloji mühendisi bulunduğu tahmin ediliyor. Buna rağmen son iki yılda sadece 30-35 jeoloji mühendisine ancak kadro verildi. Jeoloji mühendisleri başta belediyeler olmak üzere TPAO, DSİ, Karayolları, İller Bankası, AFAD, İl Özel İdaresi, BOTAŞ, Elektrik Üretim A.Ş, Türkiye Kömür İşletmeleri, Eti Maden, MİGEM, MTA, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Orman ve Su İşleri gibi birçok kurum ve kuruluşta görev yapmaktadır ve yapmalıdır.
Bu kadar geniş bir çalışma alanına sahip olmasına rağmen ve herkesin yeri geldiğinde deprem ülkesiyiz tedbirler almalıyız demesine rağmen kamu kurum ve kurumlarına atama yapılamaması manidardır. Kamuya jeoloji mühendisi alınmamaktadır niçin? Hâlbuki Jeoloji Mühendisleri zemin etütleri, baraj inşaatları, maden araştırmaları, petrol ve su aramaları, deprem, sel, heyelan vb. gibi önemli yatırımların sağlamlığına ve aksine doğal afetlerin önlenmesine kadar daha birçok alanda görev alabilecek buralarda istihdam edilmeleri hayati önem taşıyan bir mühendislik grubudur.
DEPREM ÜLKESİNDE JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ İŞSİZ
Deprem ülkesinde jeoloji mühendisi olarak işsiz kalmak kadar vahim trajikomik bir durum olabilir mi? Jeoloji mühendisinin varlığı insan hayatının korunması ve doğal afetlerin önlenmesi açısından çok önemlidir. Düşünün Soma ve Ermenek facialarını. Daha öncesi 17 Ağustos Kocaeli ve Gölcük depremini, ardından 12 Kasım Düzce ve 23 Ekim Van depremlerini... Yine diğer sel ve taşkın gibi doğal afetleri ve buralarda yaşanan can kayıplarını... Aslında bunlar bizim açımızdan da jeoloji mühendislerine gerekli önemin verilmediğinin bir göstergesidir... Kısaca özetlemek istersem, kamuda jeoloji mühendislerinin istihdam edilmeleri gerekir. Ama bu ülkede bilim adamı olmak, bilim adamı olmayı istemek yeterli olmuyor. KPSS sınavlarında bırakın geçer puan alanları 85 ve üstü yüksek puan alanların dahi atamaları yapılmıyor. Çünkü jeoloji mühendislerine kadro verilmiyor. 2 yılda kadro verilen jeoloji mühendisi sayısı 100 ü bulmuyor..."
Haklıdır okuyucumuz. Bu ülkenin bunca mühendisi varken gidip de Japon üniversitesinden, Fransa bilmem ne teknik heyetinden filan bilim adamı vs. çağırıp deprem araştırması ve açıklaması beklemek ya kendi insanına güvensizliktir ya yabancı hayranlığıdır ya da işin özüyle değil şovuyla uğraşmaktır.
Ve diyoruz ki Türkiye gibi doğal afetlerin ve depremlerin çok olduğu bir ülkede binlerce jeoloji mühendisi açıkta gezerken kamuda yeterli Jeoloji Mühendisi bulunmaması hangi açıdan bakılırsa bakılsın bir skandaldır."
Ne bu yoğunluk biter ne bu şikâyet!
İstanbul'un Ümraniye ve Ataşehir ilçelerini birbirine bağlayan ve altından TEM Otoyolu yani E-6 Karayolu geçen köprülerin genişletilmesini veya bu yapılamıyorsa yeni köprüler inşa edilmesini, bu köprülerin giriş çıkışlarına da İBB'nin trafik sinyalizasyon sistemi kurulmasını; bunlar yapılana kadar da bölgeye sabah ve akşam saatlerinde trafik polisi ekipleri görevlendirilmesini bekliyoruz.
Niçin? Ümraniye'den ve civarındaki ilçelerden, Mustafa Kemal Mahallesi güzergâhı üzerinden E-5 yolu istikametine, Göztepe ve Kadıköy tarafına gidecek olan (İETT otobüsleri ve minibüsler başta olmak üzere) araçlar sabah ve akşam yoğunluğunda E-6 üzerindeki köprü yetersizliğinden giriş ve çıkışlarda uzun süre beklemek zorunda kalıyorlar. Ümraniye ile Ataşehir'i birbirine bağlayan Mustafa Kemal Mahallesi'ndeki E-6 köprüsü, artan araç sayısına karşı yetersiz kalmıştır.
Köprünün Ümraniye ilçesinde kalan Mustafa Kemal Mahallesi'ndeki 3015 ve 3016 numaralı sokaklarından gelen araçlar, Ümraniye'den gelen araçların E-6 köprüsüne girişlerine engel olmakta, köprünün akışkanlığı yok olmaktadır. Bazen Ataşehir tarafındaki 3001 numaralı cadde tam bir kilit olmaktadır. Bu, akşamları da böyledir. Bunların önlenmesi için bölgeye âcilen İBB Trafik Sinyalizasyon sistemi kurulması, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün sabah ve akşam saatlerinde ceza makbuzlu trafik polis ekipleri sevk etmesi gerekmektedir. İBB'nin de köprüleri genişletmesi veya sayılarını arttırması gerekmektedir. İstanbul Valiliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan bu hususlarda yardım bekliyoruz.
Bölgede yaşayan bir grup vatandaş