Müşteri temsilcilerine ulaşamıyoruz!

A -
A +
Uzun yıllardır Akbank kredi kartı kullanıyorum. Kullandığım süre içinde herhangi bir sıkıntı yaşamadım. Ancak, son iki yıldır Bankanın verdiği kartın arkasında yer alan 444 25 25 no'lu numarayı çevirdiğimde, önce  "çalıntı ve kayıp" için anonsu duyuyoruz. Ardından 1, 2, 3, 4, 5 şeklinde işlemler için numara anonsları işitiyoruz. Fakat müşteri temsilcisine bağlanmak için herhangi bir numara anons edilmiyor.
Bankanın müşteri temsilcisine ulaşmak için hangi tuşa basmak gerektiği veya ne yapmak lazım geldiği hususunda bilgilendirilmiyorum. Dolayısıyla müşteri temsilcisine ulaşamadığım için var olan sorunun düzelmesi için derdimi anlatamıyorum.
Talebim, banka anons sisteminde müşteri temsilcisine ulaşmanın ve karşılıklı konuşabilmenin açık anonsunu duymak. Bankaların müşterisine bu tür hizmet vermelerini istiyor saygılar sunuyorum.
      Bir banka müşterisi


Kansere değil kansercilere isyan ediyorum!

Ben bir kanser hastasıyım. Bir buçuk seneden beri tedavi görüyorum. Hastalığımı ilk öğrendiğimde depresyona girmiştim. Ama zamanla insan kanıksıyor. Bir taraftan da derdimize çare arıyoruz. Ama kanser olana kadar haberim yoktu. Meğer bir kanserden çok kansere çareciler ordusu varmış da biz bilmiyormuşuz. Aman Allah'ım siz sadece gazete haberlerinde internette her Allah'ın günü o ilaçları anlatanları biliyorsunuz. Kanser değilseniz de masal dinler gibi dinleyip geçiyorsunuz. Meğer kanser olunca etrafınız kansere çarecilerle çevriliyor. Hepsi sizi çok sevdiği için size yardımcı olmak için koşuşturuyor (!) "Sen benim dediğimi dinle!", "Aman ihmal etme!" tembihleriyle akla hayale gelmeyen şurup, karışım, bitki, kabuk, ot çöp ne varsa tavsiyelerde bulunuyorlar. Hangi birinin doğru olduğunu bilmemiz zaten mümkün olmuyor. Bir zarar veya fayda beklerken de hangi tavsiyeden olduğunu da bilemiyorsunuz. Ne yiyeceğinizi ne içeceğinizi şaşırıyorsunuz. Bu tür başıboşluk dünyanın başka hangi ülkesinde vardır bilmiyorum. Çaresi olmayan bir hastalığın binlerce çaresi (!) nasıl herkesin dilinde dolanıyor anlamıyorum. Artık kanser olduğuma değil, kanser olduğumu bilenlerin benim kanserimle yatıp kalkmalarına isyan ediyorum. Bırakın beni öleceksem de yaşayacaksam da kendim karar vereyim. Bıktım sizin ilaçlarınızdan da tavsiyelerinizden de!..
          S. Kurtal Pamuk-İstanbul


Bu yaşta depresyona girdim

Feridun Ağabey, on altı yıllık evli ve bir çocuk annesi bir ev hanımıyım. Anne olarak, kadın olarak yaradılışımızın gereği çocuğum olsun istiyorum. Yeniden çocuk doğurmak istiyorum. Bir evladım daha olsun istiyorum. Ama eşim çocuk istemiyor. Kendine göre birçok gerekçe sıralıyor. Bir çocuk var yeter diye dayatıyor. Ama bilmiyor ki çocuk sevgimi benden esirgiyor. Bu bana işkence değil mi? Çocuk sahibi olup olmamaya sadece erkek mi karar verir? O isterse çocuğumuz olacak o istemezse olmayacak? Bu yaşta depresyona girdim. Unutkanlıklar başladı bende. Başka annelerin kucağında çocuk gördükçe ağlamaya başlıyorum. Sinirlerim yıprandı. Yalvarırım size, yazın ne olur. Erkekler hanımlarının çocuk sahibi olma konusundaki arzularına engel olmasın.
        H. K.-Ankara


Kendimi çok zavallı hissettim

Bir kamu kuruluşundan emekliyim. Kendi çapımda araştırmalar yapan, çalışmalarını kitaplaştırmaya gayret eden biriyim. Algılarla olguların karıştırıldığı tüketici bir toplumdan uzak durmaya çalıştım. Paraya hiç önem vermedim. Hayatımdan da memnundum. Ancak bu tür bireysel tepkilerin toplumdan dışlanmışlık olduğunu geçen hafta Fatih Camiinden bir arkadaşımızın cenazesini kaldırırken anladım. Arkadaşın cenazesi Eyüp Sultan'a götürülecekti. Belediyenin tahsis ettiği otobüs dolmuştu. Arabası olanlar da birbirini tanıyordu, binip gittiler. Ben ve benim gibi düşünen üç beş arkadaş oracıkta kalakalmıştı. Cebimizde arkadaşımızın cenazesine katılmak için taksi tutacak bir paramız bile yoktu. Ben kendimi akıllı ve toplumun ötesinde bir düşünce adamı sanıyordum. Anladım ki aslında toplumdan uzak bir hayat yaşamaya çalışmak, toplumun dışında kalmak insanı zavallı durumuna düşürüyormuş. Kendimi hiç bu kadar zavallı hissetmemiştim.
        Em. Yusuf G.-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.