Raporla verilen ilaçlardan fark almak da ne oluyor?

Biz hasta olarak sürekli kullanmak zorunda kaldığımız bu ilacı almak için her defasında bu farkı nasıl ödeyebiliriz? 
SGK Başkanlığından telefonla sordum. Aldığım cevap şuydu: 
"TR 2013 sağlık uygulama kodu ile bu farkın alınmasına karar verilmiştir. Bu tebliğ aslında 2013 yılında yayınlanmıştır ama uygulamaya şimdi yürürlüğe koyulmuştur."
SGK Başkanlığı, bu çok acil ve hayati önemi bulunan ilaçlara böyle sık sık fark ödenmesi için tebliğler çıkartırsa bu vatandaşın hali ne olacak?
Bu uygulamanın bir an önce yürürlükten kaldırılmasını talep ediyorum. Şayet israfı önlemek istiyorlarsa, ilaç takip koordinasyon merkezi oluşturulsun, hasta olmayanlara fuzuli ilaç alıp satanlara engel olunsun.
SGK Başkanlığı böylece büyük bir zararı önlemiş olur. Raporla alınan ilaçlardan fark almaya da gerek kalmaz. Bu uygulama gerçekten hiç hoş bir uygulama değildir. 
O zaman o raporun ne anlamı kalır? İlgililerin bu konuda hassasiyet göstermesini ve hatanın bir an önce düzeltilmesini istirham ediyorum. Gerek görülürse yayınlanması için alınan fark dekontunu da ekte size gönderiyorum.
        H. A.-Antalya

"Dedemler üç kardeşmiş. Kardeşlerden biri askere gittiğinde nasıl olmuşsa soy ismi bir harf değişmiş. B yerine P yazmışlar. Bunun üzerine dedem yıllar yılı farklı bir ana babadan gibi değerlendirilmiş. Dedemin babasından kalan bazı arsalar vardı. Ölüm hak miras helal diyerek bu arsalardan dedeme düşen hisseden pay almak istedik. Dava açtık. Mahkeme bize bunu ispat etmemizi istedi. Hayli bir uğraşıdan sonra dedemin ailenin evladı olduğunu ispat ettik. Ama biz bunu ispat edinceye kadar dedemin diğer kardeşlerinin çocukları mirası aralarında bölüşüp çoktan pay ettiler... Kimi sattı kimi başka bir şekilde değerlendirdi. Bize bir şey kalmadı. Kimi diyor ki: Onları da dava edebiliriniz? Kimi diyor ki: Dünya malı için bu kadar uğraşmaya değmez... Tamam, ben de fazla üzerinde durmak istemiyorum ama bazen kendimi aldatılmış gibi hissediyorum. Bu durumda teselli olmak için ne yapmam lazım? Nasıl olup da bunu kafama takmamam lazım? Bana bir akıl verirseniz sevinirim Feridun Ağabey?"
Yozgat'tan yazan K. B. isimli okuyucumuza hak vermemek elde değil. Yunus Emre'nin o güzelim mısraları şöyledir: 
"Mal sahibi, mülk sahibi/Hani bunun ilk sahibi?/Mal da yalan mülk de yalan/Var biraz da sen oyalan..." 
Oyalanmaktan başka insana bir katkısı olmayan mal mülk için bu kadar uğraşmaya değmez... Aldatan değil, aldatılan olalım...  

 
Yönetici panoyu gazete gibi kullanıyor

Apartman yöneticimizin yaptığı uygulamalardan başımıza bir bela gelecek diye çok korkuyorum. 
Apartmanda girişte bulunan bir ilan panosu var. Anahtarı bir tek yöneticide var. Bu panoyu yönetici kendi günlük gazetesi gibi kullanıyor. Kimden ne alacağı varsa onu yazıyor. İsim isim panoya asıyor. Geçen de bizim ismimizi yazmış. Asansör parasını ödemedik diye. Konu komşuya rezil olduk. Beyim de buna kızdı. "Gördüğüm yerde Allah ya ona verecek ya bana!" diye ahdetti. Şimdi durduk yerde apartman kavgası çıkacak diye korkuyorum. Aziz mübarek günde bunlar komşuya yapılacak şey mi Feridun Ağabey?
           Melahat C.-Küçükyalı/İstanbul

 
Online alışverişe güvenim kalmadı!

"Feridun Ağabey, geçtiğimiz günlerde bir internet sitesinden ürün sipariş ettim. Bir müddet ürün gelmedi. Yazışmalar çizişmeler derken sonunda istediğim ürün geldi. Ama açıp baktığımda üründe deformasyon gördüm. Durumu yetkililere bildirdim. Özür dilediler. Ben de bunun üzerine ürününüzü alın paramı iade edin dedim. Ürünü yolladım ama hâlâ paramı göndermediler. Aradığımda da karşımda muhatap bulamıyorum. Bu nasıl bir uygulama anlamış değilim. Bir sanal üçkâğıtçı kimselerle mi karşılaştım bilemiyorum. Ama bu alışveriş bende internet üzerinden alışveriş merakını yok etti. Yazık değil mi? İnsanların güvenini niçin böyle istismar ediyorlar?"
         Cengiz Aytamer-İstanbul