Türk Telekom müşterileri bunu biliyor mu?

A -
A +

"Sabit telefonların patronu olan Türk Telekom'un yabancı sermayeye satılmasından sonra binlerce vatandaşın habersiz ve haksız yolla icraya düşürülmesi ve bundan geçimini sağlayan avukatların tehditleriyle muhatap olmasının önüne geçilemiyor.

'Hacizle tehdit edilen' vatandaşlar şikâyet mercii ararken, Türk Telekom'un tahsilatçı avukatları haksızlıktan kıvranan vatandaşlara sadece: 'haklısınız' demekle yetinmektedir.

Türk Telekom abonelerinin nakil ve diğer sebeplerle telefon hatlarını kapatmak için ellerindeki son faturalarla müdürlük veya bayilere gittiklerinde 'ben bu hattı kullanmayacağım' diyerek son fatura ödemeleriyle müşteri olmaktan çıkmış olduklarını sanmaları yüzünden icralık olmaktalar.

Son fatura ödemesi sonucunda arkasını dönen müşteriler daha sonra haklarında düzenlenen sabit ücret faturalarından haberdar olmamaları yüzünden icralık olmalarının tek nedeni ise sözleşmelerini feshetmemelerinden kaynaklanmaktadır.

Müşterilerin 'hattımı kapatın' diye müracaat ettiklerinde memurların kesin bir bilgilendirme yapmamaları yüzünden müşteriler 'nasılsa hattımı kapattım' rahatlığı içinde durumu takip etmemekte, kurum tarafından icraya verildiğinde ya sözleşmeli avukatların aramasıyla veya tebligatların ellerine geçmesiyle icralık olduğunu öğrenmekteler.

Türk Telekom kuruşları dahi icraya veriyor. Türk Telekom'un uygulamalarında hattın kapatılmasının, sözleşmenin iptal edilmesi, telefonun iptal edilmesi ve sözleşmeyle kurulan ilişkinin tüketiciye herhangi bir yükümlülük getirmeden sona ermesi anlamı taşımadığından binlerce insan habersiz şekilde icralık olmaktadır.

Borcunu ödemeyen müşterilerine ulaşma yerine direkt sözleşmeli avukatlar kanalıyla tahsilât yoluna giden kurum böylece haksız kazanç yoluyla kârının üstüne kâr katmaktadır.

Türk Telekom'da abonelik iptal etmek isteyen müşterilerin işlemleri zorlaştırıldığı gibi sözleşme iptali isteyen tüketicilerin hatları görüşmeye kapatılarak sabit ücret ve vergiler alınmaya devam edilmekte hatta faturaları öderken kalan kuruşluk bakiyeler dahi bu icra takibine konu olmaktadır.

Okuyucularınızı bu konuda bilgilendirirseniz seviniriz."
Erol Kara-İstanbul

Bana güvenmeyene ben niye güveneyim?

"Bankadan aradığını söyleyen kibar bir ses benimle görüştüğünü öğrenince 'güvenliğiniz nedeniyle' diye başlayıp anne ya da baba ismi ya da doğum tarihinizin son iki rakamı gibi bana güvenmediğini belirtircesine test sorulara yöneliyor.

Bu ne biçim bir etik olmayan haldir? Kimse soruyor mu bilmiyorum:
'Arkadaşım ben seni aramadım ki? Beni sen aradın. Benim bilgime ulaştığına göre bana niçin güvenmiyorsun? Yok bana güvenmiyorsan bana bir bilgi vermek için niçin telefonda ve olmadık bir zamanda beni sigaya çekerek bana böyle bir hizmet (!) sunmaya çalışıyorsun?'
Madem teknoloji var, mail adresim sizde kayıtlı değil mi? Gönder mailine isteklerini. Onaylıyorsa onaylasın.

Ne demek yani güveliğiniz? İyi yani? Benim bilgim dışında beni sen ara. 'Ben filanca bankadan filancayım' de. Ben senin kim olduğunu hiç sorgulamayayım. Sonra da bana güvenmediğini beyan eden tarzda ve güya 'ben' olduğumu teyit etme adına, beni sigaya çekerek benden onay iste!

Bu kurumlar tüm ilkel ve tek taraflı güvensizlik üzerine dayalı iletişim metotlarından vazgeçsin. Bence okuyucular da bu tür şüpheye dayalı ve tek taraflı hâkimiyet üzerine müşteri hizmeti kabul etmesin."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.