"Ustalık Belgesi" dolandırıcılarına dikkat

"Feridun Ağabey, ben bir küçük esnafım. Türkiye gazetesinin de abonesiyim. Bir gün dükkânıma iyi giyimli iki beyefendi geldi. Kendilerinin esnaf ve sanatkârlar odasından geldiklerini söylediler. Yaptığımız mesleğimizde ustalık belgemizin olup olmadığını sordular. Hâliyle başta tedirgin olduk. Çünkü ustalık belgesi gerektiren bir işimiz de yoktu aslında. Ama Avrupa Birliği'ne uyum sebebiyle her meslek sahibinin ustalık belgesi alması gerektiğini anlatarak orada kendilerine ait bilgisayarda bazı işlemler yaptılar. Göz boyuyorlarmış. Bize ustalık belgesi vereceklerini söylediler. Bunun karşılığında da belge parası olarak 30 TL istediler.

Aslında çıkartıp verecektim. Ama siftahım olmadığı için param yoktu, veremedim. Daha sonra gelmelerini söyledim. Bir de telefon numarası verdiler. Onlar gittikten sonra odayı aradım. Böyle bir durumun olup olmadığını sordum. Oda başkanlığından bize 2000 yılında bu uygulamanın rafa kalktığını ve böyle bir belge verme durumunun olmadığını söyleyip böyle kimselerin dolandırıcı olduğunu inanmamamızı söylediler. Verdikleri numarayı ararsam ulaşılmayan numara çıkacağını da belirttiler. Gerçekten de o numarayı aradım. "Kullanım dışı" diye cevap geldi.

Feridun Ağabey, 30 liradan ne olacak demeyin. Günde on esnafı dolandırsalar 300 lira yevmiye eder. Bunu size bildireyim ki esnaf böyle kapısına gelip ustalık belgesi veriyorum diyenlere inanmasın."

Bir esnaf- İstanbul

***

Yaklaşık bir aydan beri ülkem güvenlik güçleri derin yapılarla ve terör örgütleriyle canla başla bir mücadele içerisine girmiş durumdadır. Allah'ım güvenlik güçlerimize düşmana korku salacak dostta güven verecek izzet ve şeref versin. 

Şu hiçbir zaman unutulmamalıdır ki terör çok uluslu devletlerin emperyalist emellerine taşeron olarak hizmet vermektedir. Tüm bu çok uluslu devletlerin arkasında ise Osmanlıyı yıkan sinsi akıl vardır. Asıl amaç bu bölgede fitne çıkarıp yaklaşık üç bin yıllık bir ideal olan arzı mevuta kapı aralamaktır.

Sokakta halkımızı dinlemekteyiz. Halkımızın bu vahim durum karşısında haklı olarak çok morali bozuktur. Fakat konuşulanların içerisinde halkımızın bu işin basit bir hükümet meselesi olduğu kanısı büyük bir yanılgı olarak karşımıza çıkmaktadır. Yukarıda yazdım. Terör çok uluslu devletlerin bir maşasıdır. Amaç kafaya takılan devletlere bir çeki düzen vermektir. Açık yazmak hâsıl olmuştur. Bugün Türkiye tüm dünya emperyalist yapılarla bir büyük mücadele vermektedir.

Hamdolsun Allaha ki güvenlik birimlerimiz bugüne kadar o kadar şehit vermelerine rağmen bu ülkenin birliği ve bütünlüğü için teröre ve teröriste geçit vermemektedir.

Devletimiz askeriyle polisiyle elbette ki olaya seyirci kalacak değildir. Güvenlik birimlerimizde ülkemizin güvenliğini mutlaka sağlayacak güce sahip olduğunu dost düşman her kesime göstermesi asli vazifesidir. Yazıma Rabbimin kahhar ismiyle başladım. Rabbimden ülkemizin başına bela olan her ne kadar kirli el varsa hepsini kahhar ismiyle kahretmesini diliyorum. Rabbimden bütün şehitlerimize rahmet geride kalan yakınlarına sabırlar diliyorum.

Nizamettin Bekâr – Trabzon

***

Her türlü optik ürün hekim reçetesi ile yasa gereği sadece optisyenlik müesseselerinde satılır. Optisyenlik müesseseleri senede iki kez il sağlık müdürlüklerince denetlenmektedir. İşporta ve internet üzerinden satışı yapılan ürünler kalıcı görme kayıplarına sebep veren sahte taklit ürünler olabilir. Sahte ürünler kamu sağlığını bozar, kısıtlı geri ödeme sisteminde israfa sebep olur. Gözlük deyip geçmeyin. Gözlük çağdaş ve modern bir toplum inşa etmenin anahtarıdır. Her türlü optik ürün hekim reçetesi ile sadece optisyenlik müessesinde satışı yapılmalıdır. İşportadan hatta internet üzerinden e-ticaret yolu ile satışı ve reklamı yasaktır. Gözlerinizle kumar oynamayın. İşporta ve internet optisyenlik müessesi değildir.

Taylan Küçüker- Eczacı /Gözlükçü