"Yakışıklı Bakanımızdan isteğimiz var"

A -
A +
Biz demiyoruz, okuyucumuz öyle söylüyor. Yakışıklı Bakanımız Faruk Çelik'e bakalım ne söylüyor: "Feridun Ağabey, çalışmalarında başarılar diler saygılar sunarım:
"1996 yılında basamak satın alan BAĞ-KUR'lu mağdur yok, diyorlar. Derdimi hiç kimselere anlatamadım. Ama işte bakın ben mağdurum. 13.1.1983'te BAĞ-KUR'lu oldum. 1996 yılında basamak satın aldım. Primlerimi günü gününe yatırdım. Aylık 785 TL'den prim ödedim. 23. Basamakta 3 sene 10 ay prim ödeyerek 10.10.2010 yılında emekli oldum. 1400 TL maaş alıyorum. Aynı yıl, dükkân komşum 1996'da o da basamak aldı. 2001 yılında emekli oldu. 2300 TL maaş alıyor. O da 23. Basamaktan. Üstelik onun hizmet yılı 25 yıl, benim hizmet yılım 27 yıl 10 ay olduğu halde.
Pancara kesilen para dediler, buğdaya kesilen para dediler. 10-15 bin TL ödeyip maaş bağladılar. 600-700 TL maaş almaktalar. Yanımdan işçi emeklisi oldu 250 lira SSK primi ödedim. 1100 TL maaş almaktalar. ÇSG Bakanımız Faruk Çelik, yakışıklı bakanımız bu konuda bir çözüm üretir ise seviniriz."
Ahmet Ergüden/Niksar-Tokat


"Nasıl bulaştım bu işe?"

"YKB İstinye Şubesinden 2009 yılında 80 bin TL konut kredisi kullanarak bir daire almıştım. Altı yıla yakın ödeme yaptım. Bu sürede aldığım para kadar ödeme yaptım. Yaklaşık iki ay önce bu kredi hesabını kapatıp banka ipoteğinin kaldırılması için YKB'na gittim. Kalan borcumu sorduğumda 55 bin TL dediler. Yani altı yılda yaptığım ödemelere mukabil düştükleri para 25 bin TL idi. Borcumuzu ödedik ödemeye ama gelin görün ki banka bir türlü koyduğu ipoteği kaldırmıyor. "İpoteği kaldırdık" dediler. 80 bin TL ipoteği kaldırmışlar. Fakat daha önce 130 bin TL ipotek daha koymuşlar. 'Kardeşim ben söylediğiniz meblağ kadar kredi hesabını kapattım. Bu ipotek neyin nesi?' diyorum. Bir türlü karşımda muhatap bulamıyorum. Ben bu daireyi satmak için alacağınızı ödediğim halde bunca zamandır ipoteği niçin kaldırmıyorsunuz? Siz üç kuruş hesabın peşine düşüp icraya verirken benim ödediğim bu paranın hiçbir değeri yok mu? Nasıl bulaştım bu işe kendi kendime kızıyorum."
Mehmet Damarlı-İstanbul


O iki belediyeye "Kâbe" ve "Mağara" uyarısı!..

"Geçen internette haberlere bakarken gördüğüm iki haber ile hem şaşırdım hem üzülsem mi sevinsem mi bilemedim? İsmini vermeme gerek yok iki ilçe belediyesinde halka hizmet adı altında olsa gerek sanal Hira Mağarasından sonra bir de sanal Kâbe tavafına imza atmışlar.
Halka hizmet etmek için başka hizmet kalmadı da bir meydana sanal mağara yapıp ziyaret ettirmek, sanal Kâbe maketi koyup halkı etrafında tavaf yaptırmak mı kaldı? Bu bir ibadet mi? Bu bir hasret mi? Bu bir eğlence mi? Bu nedir anlayamadım? Bu belediyeler ne akla hizmet böyle mukaddes beldeleri böylesi maket yaptırarak ortaya çıkıyor? Doğrusu ilk başta masum bir teselli amaçlı veya eğitim amaçlı bir yaklaşım gibi değerlendirilebilse de bu uygulamanın zarar verecek istismara kaçacak yönleri çok daha fazla gibi duruyor. Belediye yetkilileri bilerek bilmeyerek böyle bir karara imza atmışlar ama bu karar her ilçede bir Kâbe olarak yaygınlaştığında Kâbe-i şerifin ilahi ciddiyetine ve kutsiyetine halel getireceğinden hiç endişeniz olmasın."
Melike Ekinci Erdoğan-İstanbul
***

Regaib Kandili
Regaib Kandili dolayısıyla arayan, mail gönderen değerli okuyucularımıza ve dostlarımıza çok teşekkür ediyorum. Biz de tüm okuyucularımızın, dostlarımızın, milletimizin ve İslam âleminin Regaib Kandilini tebrik eder, nice güzel günlerde nice kandilleri idrak etmenizi cenab-ı Haktan niyaz ederim. F.A.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.