Yardımcı kitap ve dergi kimin yararına?

Saygıdeğer Feridun abi, yıllardır kangrenleşen ve çıkarılan yasalara verilen ihtarlara cezalara rağmen her eğitim döneminde bazı işgüzar öğretmen ve müdürlerin ısrarla devam ettirdikleri yardımcı kitap ve dergiler konusunda yazmak istedim. Ne hikmetse devlet kitap basıyor öğrencilere veriyor ama kapağı dahi açılmadan öğretmenler tarafından "bu kitaplar yetersiz" denilerek inatla çocuklarımıza yardımcı kitaplar adı altında yasaklar çiğnettiriliyor. Öğrenciler mevcut kitapların yanında bir de bu kitapları okula götür getir yapıyor.

"İsteyen alsın aman ha bizi şikâyet etmeyin ama bu kitapları da size getirttireyim" deyip yol gösteren öğretmen ve müdürler var. "İsteyen alsın" diyerek işin içinden çıkmak kolaycılık, ya boşa giden para, emek millî servet  ne olacak? Bu yardımcı  kitapları alsam içim acıyor (ücreti bir yana ) tonlarca kitap kapağı açılmadan heba oluyor. Almasam çocuğuma nasıl anlatacağım? Çünkü sınıfın yarısında var yarısında yok. Mecbur kalıyoruz almaya.

        Murat Ocak-Sivas

Çocuklar uykusuz kalmasın

"Feridun Bey, ben emekli bir öğretmenim. Evimizin karşısında bir ilköğretim okulu var. Balkondan onları seyrediyorum. Onların bağırtıları çağırtıları bana kuş cıvıltısı gibi geliyor. Sabah namaza kalktığımda bazen namazda iken bazen duada iken hafta başlarında istiklal marşı okuyorlar.

En çok da sabah güneş doğmadan o minicik çocukların okulda derslere çağırmalarına yüreğim el vermiyor. Daha mini mini yavrucaklar erken saatte derslere çağırıyorlar. Ne var bir saat az olsun dersler? Çocuklar uykusunu alsın. Derslerde uyumasın. Öğlenci öğrenciler de akşam karanlığına kalmadan evlerine dönsünler. Gece yarılarına kadar okulda kalıyorlar. Bu konuyu Milli Eğitim Bakanımız Nabi Beye iletir misiniz?"

         Emekli öğretmen Selma Ulubaş-İstanbul

Gözlükçü değil artık Sağlık Mesleği mensubuyuz

Gözlükçülük/Optisyenlik, Bulgaristan, Danimarka, Yunanistan, Portekiz, İspanya, Türkiye, Kıbrıs Rum Kesimi, Finlandiya, İtalya, Slovenya, İsveç, İngiltere gibi ülkelerde Sağlık Koruma Mesleği Olarak düzenlenmiştir. Ülkemizde mesleğimiz tıpkı eczacılar, tabipler, diş hekimleri gibi sağlık mesleği olarak düzenlenmiştir. Optisyenlik müesseselerinin nasıl açılacağı ve tüm faaliyetleri özel meslek kanunu ile düzenlenmiştir. Mesleğimiz Sağlık Bakanlığı gözetim ve denetiminde faaliyet gösterir. Özel meslek kanunu vardır. Meslektaşları üniversitede mesleki eğitimini alır. Özetle gözlükçülük bir formasyon mesleğidir. Kanunumuzun amaç bölümünde "toplumun ve fertlerin sağlığının korunması" yasa ile gözlükçülere emredilmiştir. Gözlükçülük ülkemizde sağlık mesleği olarak düzeltilmiştir.

       Taylan Küçüker-Eczacı gözlükçü

80'li yılların ev sahipleri gibi

Geçtiğimiz günlerde bir akrabamıza ev kiralamak istedik. Fazla detaya girmeyeceğim. Sadece emlakçının bize dediğine göre ev sahibi hanımefendinin kiraya tutacak kimseye bazı şartları varmış. Birincisi devlet memuru olmaları gerekiyormuş. Emekli olması yeterli değil. İkincisi en az beş altı sene oturacaklarını garanti etmeleri gerekiyormuş. Üçüncüsü de kontrattan başka bir de her ay için bir senet imzalamaları gerekiyormuş. Hani seksenli yıllarda film konusu olmuştu. Ev kiralarken "çocuklarınız yok değil mi?" diye hesaba çeken ev sahibine, kiracı hem ev tutmak için hem yalan söylememek için çocuklarını mezarlıkta bekleterek "çocuklarım mezarlıkta" diyerek ev sahibine "onlar öldü" algısı oluşturmak zorunda kalıyordu. Onca TOKİ'ye rağmen evi böylesine kıymetli ev sahiplerimiz de varmış.

           Necmi Taşpınar-İstanbul