Bu mağdur öğretmenimizin sesini duyan olur mu?
“Feridun Ağabey merhaba. Erzincan'ın Refahiye ilçesinde sözleşmeli öğretmen olarak görev yapmaktayım. Ek dersler konusunda sürekli sıkıntı yaşıyoruz. Öyle ki sıkıntı yaşamadığımız ay olmadı diyebilirim. İlçe Millî Eğitimle irtibata geçtiğimizde aklımızla alay edilen açıklamalar alıyoruz. Ağabey ek derslerimiz hiçbir zaman düzenli ödenmiyor. Ay sonu geldiği hâlde düşünün ki bu ay hâlâ ek dersimiz yatırılmadı (ayın ikinci yarısı olmuş) ve bu durum her ay tekerrür ediyor. Aradığımızda 'bugün, yarın' şeklinde oyalama cümleleri alıyoruz. Bunun sebebiyle ilgili edindiğim duyumları bir devlet kurumu olduğu için buradan yazmayacağım. Ayrıca ek derslerimiz bazı aylar eksik yatıyor. Bu durumla ilgili yasal yollara başvurduğumuzda tehditvari bir üslupla karşılaşıyoruz. CİMER, dilekçe gibi durumlar çözüm olmuyor. İş yine onlarda kilitleniyor. Buradan Millî Eğitim Bakanlığına seslenmek istiyorum:
Lütfen bizim sesimizi duyun! Bakanlıktan ricam müfettiş görevlendirilmesi ve ilçemizdeki sözleşmeli öğretmenlerin geriye dönük ek derslerinin tekrar hesaplanması ve ek derslerimizin zamanında yatırılması için gerekli ikazların yapılması. Bu köşe dışında başka türlü sesimizi duyuramayacağız. Şimdiden teşekkür ederiz."
Rumuz: Mağdur Öğretmen
ARORA Motosiklet yetkililerine inanıyor ve güveniyorum
Feridun Ağabey daha önce kurumsal bir firmayla yaşadığımız sıkıntıyı size yazdıktan sonra çözüme ulaştırdılar. Bu nedenle bu mağduriyetimde de yine sizinle iletişime geçmek istedim.
Şimdiden ilginiz için teşekkür ederim. İyi çalışmalar.
Ağabey, Türkiye'nin motosiklet endüstrisinde önemli bir yer edinen ARORA Motosikletin Kırıkkale Bayisinden 2024 mayıs ayında aldığım sıfır üründe, satın alınan ilk andan beri imalat hatası olan iki parça vardı. Bunlar kilometre rediktörü ve kısa uzun far hüzmesi idi. Direkt olarak servise göndermek istediğimde bana fabrikada yangın çıktığını ve bu nedenle hizmet veremediklerini söylediler. Bu sebeple servise gönderme isteğimi önce 28 Mayıs’a ertelediler. Sonra da 6 Haziran’a erteleyerek servis parça girişlerinin o tarihte yapılacağını söylediler. O tarihte tekrar gittiğimde parça girişini yaptılar ancak ellerinde ürün olmadığını belirttiler. Bu gerekçelerle sürekli ama sürekli ertelediler. Müşteri hizmetleriyle ne zaman görüşsem “işleme alacağız” veya “işleme alındı” gibi geribildirimde bulundular. Ben bunun bir oyalama olup olmadığını bilemiyorum ama sürekli gidip gelmeme sürekli arayıp sormama rağmen sorunumun çözümü gerçekleşmedi. Ağabey, sıfır alınan bir ürünün arızalı çıkması esasında normal olmadığı gibi sorunun çözümünün de bu kadar uzatılması sizce normal mi?
Ben sizin aracılığınızla değerli ARORA yetkililerine durumumu iletmek istiyorum. Belki sorunumun çözümüne yetkili bayi arkadaşlarımız çözüm üretmekte zorlansalar da genel müdürlük haberdar olduğunda benimle iletişime geçip mağduriyetimi çözebilirler. Türkiye'nin motosiklet endüstrisinde önemli bir yer edinen ARORA Motosiklet’e inanıyor ve güveniyorum... İletişim bilgimi size bildiriyorum. Saygılarımla...
Salih Emre Bahçepınar
Esnaf niçin fiş kesmek istemiyor olabilir?
“Feridun Ağabey, daha önce esnafın sorunlarını çözmek için uğraşmak yerine esnafa ceza ve yaptırım yapmakla bu sorunun çözülemeyeceğini dile getiren bir okuyucunuzun yazısını yayınlamıştınız. Eğer okuduğum haber doğru ise alışveriş sonrası fiş kesmeyen esnafa 10.000 lira fiş almayan müşteriye de 5.000 lira ceza kesilecekmiş. Feridun Ağabey, Allah aşkına bir kere de bir şeyleri düzeltmeye kendilerinden başlasınlar!
Mesela gelir vergisindeki düşük kotayı insani seviyeye çıkarsınlar mesela. Düşük tutulan kota sebebiyle esnaf, az bir ciro ile yüksek vergilere maruz kaldığından işini ilerletemiyor kâr edemiyor ve iflas etmek riski yaşıyor. Bu sebeple fiş kesmemeye dolayısıyla vergi kaçırmaya yöneliyor. Yani diyorum ki önce yetkililer fahiş vergilerden vazgeçmelidir. Böylece esnaf kazanç elde etmeye başlamalıdır. Eğer esnaf para kazanır ve vergi de fahiş olmaz ise inanın kimse vergi kaçırmaya yönelmez ve kanun açısından suç esnaf ahlakı açısından böyle bir mahcubiyet işlemek istemez. Her zaman fişini keser. Hiç kimse devlete borçlu, çevresine mahcup boynu bükük yaşamak istemez. Ha bu düşük vergiye rağmen yine vergisini kaçırmak isteyen olursa işte o zaman ona hem de ciddi ceza uygula ve yaptırımda bulun. Ama kazanamayan esnafa bu kadar fahiş vergi ve bu kadar gaddar bir ceza uygulaması bence sorunun çözümü değil... Saygılarımla...
Davut Gazi Tokluk