Sevgili okurlar, şüphesiz bizler için en değerli varlığımız çocuklarımızdır. Onların iyi bir eğitim-öğretim almasını ve istediği mesleğe sahip olmasını isteriz. Ne var ki sistem devamlı değişiyor. Dershaneler de ayrı bir mevzu. Üniversite sınavına hazırlanacak öğrenciler hafta sonları bile sabahın erken saatinde yollara düşüyor. Okuldur ödevdir dershanedir, yani hiç dinlenme yok. Bu öğrenciler çocukluklarını yaşayamıyor. Aile içinde veya çevresiyle iletişimi tamamen kopma noktasına geliyor. Yarış atları gibi sürekli koşuyorlar. Bu öğrencilerin psikolojilerinin ne durumda olduğunu hiç düşündünüz mü? Korkarım ki geleceğin yetişkinleri olan bugünün öğrencileri psikolojik, ruhsal hastalıklarla tanışmaları kaçınılmaz olacak. Bir şey soruyorsun boş boş yüzüne bakıyor, anlamadım diyor. Davranışları ve söylemleri bir tuhaf bu gençlerin. Hele birde TV, bilgisayar ve cep telefonundan birisine karşı zaafı varsa vay ki vay. Sorun daha da genişliyor. Dengeyi kuramamak veya bozmak değişik aksine sorunlara yol açması muhtemel gözükmektedir. Ülkemizin ileriki yıllarda lider ülke olmasını istiyorsak, teknolojide olsun eğitimde olsun lider olmalıyız. Bunun için öteleme değil, tam anlamıyla yerleşik eğitim sistemine bir an evvel geçilmelidir. Hiç olmazsa eğitim-öğretimi ileri seviyede olan ülkelerin sistemi araştırılmalı… Yapılanları iyi-kötü olarak konuyu ele almıyorum. Orası ayrı bir tartışma konusu. Benim asıl üzerinde durduğum eğitim sisteminin öğrencilerin gelişimi ve şimdi gözükmeyen psikolojik durumları. Bu vebalin altında kalmayalım...
Sağlıklı ve kaliteli bir eğitim ile eğitim-öğretim süresi olabildiğince kısaltılmalı. 20 yaşında öğrenci üniversiteden mezun olabilmeli. Bu konuya kafa yorulmalı. Çocuğun ömrünün yarısı okulda geçmesin. Zaman kaybedecek lüksümüz yok. Gençlerimizin enerjilerinden üretiminde de yararlanmalıyız. Yoksa 25-30 yaşlarından sonra mesleğe başlayan kişi üretime çok geç katılmış demektir. Hatta bu sebeple çoğu geç kalındığı için katılamaz hâldedir. Ülke ekonomisinin durumu ortada. Ekonomik gücü yüksek olan ülkeler istedikleri gibi karar alıyor, aldıkları kararlar kendi lehine olurken birçok ülkenin geleceğini de olumsuz etkiliyorlar ve böylece dünya hâkimiyetine çalışıyorlar. Biz bunun neresindeyiz?
Nurettin Bozan-Eskişehir
“Feridun Ağabey, ben emekli öğretmenim. Kırk beş yıl ülkeme hizmet ettim. 2021 yılında emekli oldum ve köyüme bir ev yaptım. Yaptım ama maalesef evimizde oturamıyoruz. Komşumun evi ile bizim evin arası 250 metrelik mesafe. Komşumun evine kadar yol parke döşeli ondan sonra bizim eve kadar toprak yol. Yazın zirai sulama yapıyorlar. Yol çamura dönüyor. Öyle ki bazen ne araç ne de yaya gidebiliyor. Yağış mevsiminde zaten hiç gidilmiyor. Geçen yıl eşim hastalandı. İnanın ambulansa kadar sırtımda taşıdım. Bu arada şunu söyleyeyim köyümüz eski kasaba. Böyle bir sokak en ücra yerleşim yerinde bile yok. Bünyan Belediyesine, ardından Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kırsal İsler Daire Başkanlığına defalarca gittim ama bireysel anlamda derdimi dinleyecek bir yetkiliye ulaşamadım. Tabii ki onlara da hak vermemek mümkün değil. Bireysel müracaat ve dert anlatmak bazen mümkün olmuyor. Sonra hatırıma siz geldiniz. Bu derdimizi sizin köşenizden Bünyan Belediye Başkanlığımıza iletebilir misiniz? Başkanımızın haberi olursa Akmescit Mah. 204. Sokakta bu derdimize derman olacağına yürekten inanıyorum. Saygılarımla.”
Ali Geldim/Bünyan-Kayseri
“Feridun Ağabey, derdimizi geçtiğimiz hafta yayınlamıştınız ama AFAD’dan henüz haber yok” diyen okuyucumuz Eyüp Satılmış 18 Eylül 2024 Çarşamba günkü köşemizde şunları yazmıştı:
“Feridun Ağabey, 6 Şubat depreminden sonra depremzede ailelerin T.C.sine göre IBAN’ına 10 bin lira para yattı. Annemin de T.C.sine göre IBAN’ına para yattı. Fakat annem rahatsız olduğu için gidemedi. Geçen hafta bir taksi tutup Ziraat Bankası’na götürdüm. Ama hesapta para görünmüyordu. Neden diye sorduğumuzda öğrendik ki AFAD çekilmeyen parayı geri almış. T.C.sine yatırılan bu para hakkı olarak hesabında durması gerekmiyor mu? Annem 80 yaşında ve bu duruma üzülüyor. Konuyu AFAD yetkililerine ileterek bize yardımcı olur musunuz? İletişim bilgilerim sizdedir. Saygılarımla”
Değerli AFAD yetkililerimize tekraren arz olunur... Saygılarımızla. F.A.