Ya o tecrübeli polis ağabey olmasaydı, ne yapacaktık?

Feridun Ağabey, yakında yaşadığımız bir vakayı sizin aracılığınızla başta devlet yetkililerimiz olmak üzere ilgili birimlerin ve vatandaşlarımızın bilgi sahibi olması için paylaşıyorum...

 

Ablamlar Tekirdağ’ın Saray ilçesinden İstanbul’a gelmek üzere otomobilimizle yola çıkıyor. Büyükyoncalı’da polis çevirmesine rastlıyorlar. Polis bunlara “ehliyet ruhsat” diyor, kontrolde. Ablam ruhsatı çıkarıyor ama bakıyor ki ehliyeti yanında yok. İstanbul’da unutmuş. Polis memuruna “İstanbul’da unutmuşum” diyor. Genç memur bunun üzerine “T.C. Kimlik numaranızı söyleyin” diyor. T.C.’sini giriyor ve cevap şok: “Hanımefendi senin ehliyetin gözükmüyor!”

 

Ablam şaşırıyor. Beyefendi nasıl benim ehliyetim olmaz. Ben 2000 yılından beri ehliyeti olan ve araç kullanan bir sürücüyüm. Memur diyor ki:

 

“Bakın buyurun siz bakın. E-Devlet'te kaydınızda ehliyet çıkmıyor!”

 

Sonra bu genç memur "Size 12 bin lira ehliyetiniz olmadığı için; 12 bin lira da araç sahibi için (benim üzerime ruhsat) diyerek 24 bin lira ceza kesiyor. Hâliyle bu duruma tepki gösteriyor ablamlar... Memur Bey e-Devlet'te göstermiyorsa benim ehliyetim yok demek midir? Bir yanlışlık var diyorum. Bu konuda hemen niye cezayı yapıştırıyorsunuz?!” derken bu gürültüye çevirmede görevli tecrübeli bir polis memuru geliyor. “Ne oldu sorun nedir?” diye sorunca ablamlar durumu ona anlatıyorlar. O tecrübeli polis memuru diyor ki: “2000 yılı ve öncesinde ise e-Devlet'te gözükmez evet... Dur ben İstanbul’da filan merkezi arayayım...”

 

Sağ olsun ilgi gösterip orayı arayıp kimlik bilgilerini söyleyip kontrol ettiriyor. Bu arada yarım saat kırk beş dakika stres sıkıntı içinde bekliyor ablamlar. Tecrübeli polis memuru geliyor. O merkezde kaydı gözüküyormuş. Ehliyet numarasını veriyor. Genç memurdan cezayı iptal etmelerini istiyorlar. Memur cezayı iptal ettiğini söylüyor ama bu tecrübe ile ya bir de iptal edemediyse, yandı gülüm keten helva... Ceza gelirse bir de cezayı önce ödeyip sonra gidip ödediğin parayı tahsil için uğraşıyorsun. Hatta bu durumda “ileride araç verginiz geldiğinde o cezaya mahsup düşeriz” gibi bir uygulama oluyormuş. Eğer öyle olursa 24 bin lira araç vergisinden düşene kadar kim bilir kaç vergi yılı geçer. İnşallah durduk yerde bir koordinasyon sorunu sebebiyle ehliyeti olduğu hâlde ehliyetsiz diyerek verilen haksız ceza iptal olmuştur...

 

Bu uygulamanın bütün herkese şamil olması durumuna bir başka örnek de kanuna göre yeni ehliyetler aynı zamanda kimlik yerine de geçiyor olarak biliyorum. Ama bazı yerlerde özellikle ehliyeti görmek istiyorlar. Kimlik yerine geçer deseniz de özellikle kimlik istiyorlar filan. Yani bir karar aldığınızda bir yenilik yaptığınızda bunu bütün kurumlara niçin yaymazlar!..

 

Netice olarak diyorum ki o gün o kontrol yerinde ya o tecrübeli polis gelmeseydi hâlimiz nice olurdu? Saygılarımla...

 

     Göksel Bey

 

 

Anız yangınları

 

 

Orman yangınlarına sebep olan en önemli faktörlerden biri de anız yangınlarıdır. Orman içlerinde ve ormanlara mücavir alanlarda anız bırakan bitkilerin üretimlerinin kısıtlanması gerekir. Birkaç evlek yere ekilen arpa buğdaydan en fazla üç beş şinik mahsul elde edilir. Bunu eksen ne olur ekmesen ne olur. 

 

Anıza atılan bir sigara izmariti ya da elektrik kontağından kaynaklı bir kıvılcım hektarlarca ormanlarımızı küle çeviriyor. Yanıp yok olan can ve mal kaybının haddi hesabı yok. Söndürmek için onlarca, araç, gereç, uçak, helikopter, itfaiye seferber ediliyor. Yüzlerce personel, günlerce, gece gündüz demeden canları pahasına mücadele ediyor.

 

Bunun yerine iklimine göre, meyve bahçeleri teşvik edilmeli, incir, badem, ceviz, zeytin, defne vb. ağaçlar dikilmelidir. Ürün verimliliği bakımından hububattan daha verimli olur. Anız olmayacağından yangınlar azalır. Saygılarımla.

 

     Bayram Zuhal