"Adı ünlü"

Gerçek bir sanatçıyla sıradan bir ünlü arasındaki fark nedir?... Aradaki farkı iyice düşünerek ve hissederek söylemek gerek!... Sıradanlıkla, sıradışılık arasındaki fark gibi.. "Gerçekten tam bir aktör, usta bir ressam, halka mâlolmuş bir müzisyen" diyebilmek ve dedirttirmek, gibi... Ülkemizde tam anlamıyla "Sanatçı Lâkaplı" ünlü enflasyonu yaşanıyor!... TV kanalları sayesinde ülkemizde her önüne gelen pop'çu, her önüne gelen oyuncu ve hattâ her önüne gelen spiker-sunucu oldu!... Herşey o kadar basit, ucuz ve bir anda oluşuyor ki?!... Bir kaset çıkar, bir klip çek, çık bir TV kanalına ve adından hemen söz ettir!... Hele bir de dizide oynayabilirsen al sana ünlü!... Paparazzi, televole ve magazin haberlerine de çıkabilirsen hepten ünlü oldun!... Ama sadece ünlü!... Ses desen yok, fizik yok, oyunculuk desen hiç yok!... Kameraya; dolayısıyla seyirciye bile ruhsuz bakıyor!... Ya röportajlardaki sorulara cevaplar?!... Rezâlet ve cıvık?! Türkçe ise, sıfır!... Adı ünlü!... Para da kazanıyor!... Onu ünlü yapanlar ve sırtından para kazananlar da var elbette... Yoksa rant oluşmaz!... Peki ünlü olmasının yanısıra sanatçı olanlar da var! Kim onlar?... Basamakları yedire yedire, birer birer çıkanlar!... İğnenin deliğinden geçmiş, çileler çekmiş ve birçok fedâkarlıklarda bulunmuş gerçek sanatçılar!... Sayıları ne kadar? Neredeler peki?... Genellikle pek medyatik olmazlar, arada bir görünürler TV kanallarında... Elbette çok sık ekrana çıkan hem ünlü, hem de sanatçı kimliğini bir arada taşıyanlar da var. Medyatik olmayıp da sadece sanatını icrâ edenler de var; bu bir tercih meselesi!... Ya medyatik, ya ünlü ya da sanatçı olacaksın!.. Üçünü bir arada götürmek çok az kişiye nasip olmuş!.. Rahmetli Zeki Müren ve Barış Manço'ya nasip olduğu gibi!... Sonuç itibarıyla, halk tarafından sevilmek, saygı duyulmak ve sanatçı olabilmek için çok gayret gerekiyor... Yıllar, gerçek sanatçı olunup olunamayacağının gerçek bir göstergesidir çünkü!... Peki bu meşakkâtli yolda bir gün gerçek sanatçı olununca sırada ne var?... İşte ağaç meyveyi o zaman veriyor!... Yıllar sonra; Kalıcı, saygın ve unutulmayacak iz ve eserler bırakmak! "Ne kadar aydın, ne kadar kişilikli ve ne kadar sevgi dolu bir insandı!..." dedirttirebilmek!!...