Kadirşinas ve sağduyulu Türk seyircisinin RTÜK'e gelen şikâyetlerini göz ardı edemeyiz: * Evlenenler, evlenemeyenler, boşananlar, dayak yiyenler, kavgalar, küfürler, hakaretler... Artık televizyona bakamaz olduk, radyo dinlemeye başladık." * "Kadınların kavgalarından, küfürleşmelerinden ve aile içi şiddet olaylarından bıktık. Oturup da ağız tadıyla izleyecek bir şey yok, daraldık ve nefret ettik. Yeter artık!" * "RTÜK geç bile kalmıştır. Programlara karşı alınan tavrın devamını bekliyoruz." * "Bu yarışmaların kadınları aşağıladığını ve toplum ahlâkını yok ettiğini düşünüyorum. Geleneklerimize tamamen aykırı bulup yayından kaldırılmasını istiyorum." * "Annelerimiz bu yarışmaları izlemek için televizyon başından hiç kalkmıyorlar. Bizlere bir bardak süt bile vermiyorlar. Bu yayınları kaldırın, bize annelerimizi geri verin." * "Analar, kızlar, oğullar birbirine girmiş vaziyette. Kavgalardan, küfürlerden bıktık., gınâ geldi artık." * "Aile hayatı kutsal bir müessesedir ve kimsenin müdahale etmemesi gerekir." * "Ne aile, ne hukuk, ne de insan hakkı diyorlar. Böyle yayıncılık olur mu?" * "Eşya gibi eş seçiliyor. Bunlar bizim ahlâkımıza, örfümüze sığar mı? İnsanlar ömür boyu çalışıyor bu parayı kazanamıyor. Genç bir kız, koca bularak bu parayı kazanacak, kınıyorum!" * "Programlardaki konuşma şekilleri, birbirine hitap şekilleri son derece bozuk. İzlemesek bile kanal değiştirirken rastlıyoruz. Evlilik müessesesi ayaklar altına alınıyor." Hiç göz ardı edilecek şikâyetler mi bunlar?!... Yurdumun insanı, feryadını ne kadar da doğal ve net bir biçimde dile getiriyor. Milyonların duygu ve düşüncelerine tercüman olan bu haklı patlayışların acabâ ne kadarına kulak asıyor TV kurmayları?!... Millet,TV yozlaşmasından çırpınıyor,feryat ediyor ama hiçbir şey yapamıyor,heyhât?!...