Aman dikkat!..

2009 yılına girmeye birkaç gün kala maâlesef Gazze'de bir insanlık dramı yaşandı. Yüzlerce sivil ve masum insanı; özellikle çocuk ve kadınları katleden İsrail, binlerce kişiyi yaraladı ve sakat bıraktı. Yazıklar olsun!!... TV kanallarından bu görüntüleri izleyerek girdik maâlesef yeni yıla... Ve tabii 'küresel kriz' de cabası!.. 2009'a girdiğimize göre, TV kanallarına büyük görevler düşüyor. Özellikle 'Küresel kriz' konusunda TV haberleri ve haber programları ekrana getirilirken toplum ve iş dünyamızın psikolojik yönü ön plana çıkarılarak bültenler hazırlanmalı ve yorumlanmalı!... Haberler elbet gerçeği yansıtmalı ve tarafsızlığını korumalı; ancak toplum psikolojisi, moral ve motivasyon unsurlarına son derece îtinâ gösterilerek seyirciye aktarılmalı. Örneğin haber ve haber programları hazırlanırken, 'Küresel kriz'in ülkemize yansıyan kısmını körükleyici bir biçimde vermek yerine, bu krizin ülkemizi hangi alanlarda etkileyip etkilemeyeceğini içeren, çözüm üretmeyi hedefleyen ve hattâ krizi bahâne edenleri ekran aracılığıyla tesbit edip açıklayan bir habercilik anlayışı, daha doğru ve faydalı bir yaklaşım değil midir, toplumu aydınlatmak ve bilinçlendirmek adına?... Öte yandan, yerküremizde savaşlar ve diğer benzeri sebepler yüzünden aç kalan milyonlarca insan varken Show TV'de yayınlanan "Yemekteyiz" adlı yarışma programında, özellikle sofra başında ve yemek bitiminde yarışmacıların birbirlerine karşı olan 'üslûp cinayetlerine' ve her biri nimet olan yemeklere yönelik çirkin yorumlarına ne demeli, ülkemizde de bunca aç ve susuz varken?!... Nîmetlere 'berbat' diyenler, yarın onu da bulamazlar '10 bin TL' uğruna!.. Aman dikkât kardeşim!!... Her şeye rağmen; yeni yılınızı gönülden tebrik ediyor, ülkemize, insanlık âlemine, barış, sağlık, bereket, huzur ve mutluluk getirmesini diliyor ve 2009 yılında TV kanallarımızın çok daha duyarlı bir yayıncılık anlayışıyla yayınlarını sürdürmelerini temennî ediyorum!..