Bayram haberleri?!.

2006 yılının ilk mübarek Kurban Bayramını idrak ettik. İkinci Kurban Bayramını ise gene bu yıl 31 Aralık'ta 2007'yi karşılarken yaşayacağız. Özellikle dînî bayramlar, dirliğin, birliğin, huzur ve sağlığın birbirimize olan telkîni ve temennisinin yanı sıra öz değerlerin-gönülden idrâkine ulaşmamız ve muhasebesini tutmamız adına-fırsat günlerini de doğurmuş olmuyor mu?.. Lâkin bu bayramda da maâlesef acılı ve tedirgin edici haberler yakamızı bırakmadı. Ülkemiz insanını kuş gribiyle tedirgin eden haberlerle yatıp kalktık. Bazı kanalların kuş gribiyle ilgili-âdetâ infiâle yönelik- yayınlanış ve sunuş tarzları yüzünden toplum psikolojisinin az da olsa sarsıldığı kanaâtindeyim. Toplum sağlığını tehdit eden durumlar karşısında, özellikle kitle iletişim araçlarının en önünde gelen TV yayınlarının haber bültenlerindeki yorum ve üslûp, kıldan ince bir hassasiyet gerektirir. "Maâlesef habercilikte bazı kanallar kaş yapayım derken göz çıkarmış ve dozu aşan, infiâl uyandıran bir üslûp sergilemiştir" diyen ve bundan dolayı da psikolojisi bozulan bir yurdum insanı var hepimizin çevresinde. TV yayıncılığı son derece ciddi, araştırmacı ve tarafsız bir haber anlayışı gerektirir. Ülke genelini ve toplum sağlığını tehdit edecek bu ve benzeri olağanüstü hâller çerçevesinde özellikle TV kanallarına ve habercilerine de büyük sorumluluklar düşmüyor mu?!... Bu arada hac farîzasını yerine getirmeye çalışan hacı adaylarından 350 civarında kişinin şeytan taşlama sırasında hayatlarını kaybettiğini de gene TV haberlerinden öğrenmiş bulunuyoruz. Evet maâlesef bayramın son günü de böylesine acı bir haberle noktalandı. Peki trafik canavarına kurban gidenler var mı?!... Birkaç güne kalmaz -ne yazık ki- onun da bilançosu gene haber bültenleriyle karşımızda olur. Sağlık, dirlik, birlik ve huzur, dört tarafı dünya cenneti olan ülkemizin başından eksik olmasın!!...