Televizyon kanallarında dolaşırken sık sık reklamlarla karşılaştığım için zaman zaman bir çelişkiye düşüyorum; "Reklâmlar içinde bir yayın mı, yayın içinde reklâmlar mı?!... Ya da yayınlar genellikle yapımlar mı, haberler mi yoksa reklâmlar mı?!..." diye... Elbetteki reklâmlar dünya ülkelerinin bütün televizyon kanallarının tek sermayesi, bunu kimse inkâr edemez!... Belki de veriliş biçimi beni ve bizleri rahatsız ediyor. Ülkemizdeki reklâmları daha bir dikkatlice masaya yatırdığımızda bakın neler tespit ettim: *Bir meşrubat reklamında,buzdolabından içeceğini alıp da,dolap kapağını açık bırakıp evde yaşayan çocuk ve gençlere kötü örnek olan gençler!... *Gene çocuk ve gençleri hız tuzağı, kaza ve ölümlere teşvik edici motosiklet tutkunlarının çılgınca hız yapan görüntü ve konuşmaları!... *Kanserojen maddeler içeren bazı gıda maddelerinin teşhiri!... *Cinselliği abartan ve saptıran reklamlar!... *Obeziteye -aşırı şişmanlığa- yönelik gıdalar!... *Şiddeti ön planda tutan görüntüler!... *Ve daha neler neler?!... Biraz dikkatli, bilinçli, tarafsız ve etkisinde kalmadan reklâm dünyasını masaya yatırdığımızda bu ve benzeri görüntü ve seslendirmeleri fark edip algılamak gayet kolay. Bilinçaltınızı kontrol edebiliyorsanız, buyurun sizler de takip edin olan biteni!...