Böylece bir Ramazan-ı Şerif'i daha idrak ettikten sonra Ramazan Bayramı'na da girmiş olduk. Ancak bu güzel bayrama maalesef bir hayli buruk ve kederli girdik. Aslanlar gibi 15 vatan evlâdımızı şehit verdik. Ramazanın son günlerinde gene televizyon kanallarının haber bültenlerinde izledik şehit analarının ve ailelerinin feryatlarını. Ateş düştüğü yeri yakmasına rağmen yurt genelinde acımız büyük oldu, derken şimdi sınır ötesi harekât ve tezkere gündemimize oturdu. Şehit ailelerinin feryatları yüreklerimizde yankılanırken maalesef bazı kanallar gene yapacaklarını yaptı. Hiçbir şey olmamışçasına bazı cıvık ve sulu programlarını yayınlamaya devam ettiler. Çok değil, 1990'lı yılların başlarına kadar TRT âfet, savaş, elem ve benzeri durumlarda hemen yayınlarını ağırlaştırırdı. TRT hâlâ bu hassasiyetine devam ediyor. Ya diğer bazı kanallar?!... Vur patlasın, çal oynasın! Umurunda mı şehitler, iftarını açarken bombalı saldırıya maruz kalan polisler ve vatandaşlar?!... Bayrama buruk girdik maalesef... Şehit analarına gönülden başsağlığı diliyor ve yüreğimizi dağlayan bu acıların artık sona ermesini niyaz ediyoruz. Bayram sonrası dünyada eşi ve benzeri olmayan güzelim ülkemizi çok sıcak gündemler bekliyor. Şerefli, haysiyetli ve son derece sağduyulu olan milletimizin Ramazan Bayramı'nı en içten duygularımla tebrik eder, daim huzur, sağlık ve afiyetler dilerim.