TV kanallarında yapım, tartışma, müzik, yarışma, kültür-sanat, haber ve haber programı sunan kişilerin birçoğu maâlesef başarısız. Çoğu cansız, ölgün, narkozlu, ruhsuz bakışları ve mimikleri; yetersiz soruları ve sunuşlarıyla milyonların önüne çıkmaya cesaret ediyorlar. Hangi yüz, hangi cesaret ve hangi torpille?!.. Ekrana ve hele canlı yayına çıkmak, milyonlara hitap edebilmek bir hayli bilgi, birikim, donanım, sıra dışı fedakârlık ve yetenek gerektirir. Örneğin, kültür-sanat programı sunan bir sunucu programını kapatırken beden dili ve ses tonuna yansıyan ruhsuzluğuyla "Hoşça kalın" (!) dememeli!... Gene maâlesef diyorum; TRT 2 dâhil olmak üzere çoğu ulusal kanalda bu tâlihsiz örnekleri görebiliyoruz dikkâtle takip edersek... Daha buraya sığdırılması mümkün olmayan hangi program ve türlerini verelim?... SHOW TV'de canlı yayınlanan "Ah Kalbim" diye -güyâ- bir yarışma programı var. Son yayınlananı izledim; "Aman Allah'ım -özür dilerim- bir 'kıl muhabbetidir' gidiyor?!..." Paravananın bir tarafında üç erkek, diğer tarafında bir bayan elleri, kolları ve ayakları dâhil olmak üzere birbirlerini beğendirmeye çalışıyor. Bu programda -"Reklâmın iyisi kötüsü olmaz" misâli ki bu örneğe hiç mi hiç katılamıyorum- "Hangi olay, kişi ya da ürün pazarlanıyor?." diye sormaz mı insan, düz mantıkla kendi kendine?!... "Toplumun hangi kesimi niye izleyebiliyor bu tür programları?" diye bin türlü soru gelmez mi aklına "Düz Mantıklının?"... Eleştiri, sağduyulu ve kadirşinas Türk halkının en doğal hakkıdır. Dedik ya "Eleştirilecek yapımları buraya sığdırmak mümkün değildir" diye. Devam edelim; haber, yapım ve yayın bütünlüğünü çok beğendiğim NTV'nin hava durumunu izliyoruz. Sanki ağzında bir bilye varmış edâsıyla konuşan, beden dilini ve ses tonunu abartılı sunan bir erkek sunucuyla karşı karşıyayız. Dikkâtler adamın bu tarzı üzerine olduğu içinde hava durumundaki derece ve değerlendirmeler 'güme' gitmiyor mu?!.. Yazacak o kadar çok şey var ki!!. Önümüzdeki cumartesiye kadar kalın sağlıcakla!..