"Ekran önü, vebaldir!!.."

Bir defa, herhangi bir televizyon kanalının haber bülteninde ya da herhangi bir programında spiker ya da sunucu olarak görev yapacak olan kişinin bir-iki değil, birçok vasıfta; özellikte olması gerekiyor!... RTÜK Başkanı Sayın Zahid Akman'da bu hassas noktayı ele almış; "Sadece fiziki güzellikle değil, tecrübeleriyle birlikte, Türkçe'yi nasıl kullanmaları da önemli!" diyerek... Çok doğru!... Müsaade buyurursanız, yılların birikimi, tecrübesi ve bu işi yıllardır gönülden icra ederek sürdürmüş ve hâlen sürdüren birisi olarak, spikerlik ve sunum işinin hiç de bu kadar kolay olmayıp daha nice birçok özelliği de beraberinde taşıması gerektiğini ilâve etmek isterim; ekran önüne çıkmak isteyen -ve bu işi maalesef hafife alan- gençlerimiz için... Bir spiker veya sunucuda aranması gereken vasıflar bakın nelerdir: • Dürüst, ahlâk sahibi, vatanperver ve tarafsız olacak. • Kendiyle son derece barışık olup, toplum, siyaset, aile ve iletişim psikolojisi ilmi ve teknikleriyle donanımlı olacak. • Şiir dili olan Türkçe'mize son derece hakim olmakla kalmayıp, beden dili, drama ve sesini kullanma konusunda birikimli olacak. • Genel kültürü ve birikimiyle, bir toplumun değişik renklerine tercüman olabilecek bir sunum ve yönlendirme potansiyeline sahip olacak. • Dünya ve ülke gündemini sürekli takip ederek kendini güncelleyecek. • Duygu ve düşüncelerini ön planda tutmayıp, halkın sağduyusunu sürekli dikkâte alan bir tarz sergileyecek. • Özgür bir irade sunumuna sahip olmakla birlikte, yurduna ve milletine son derece sorumlu bir yayın anlayışı da sergileyebilecek. Aslında, bu özellikler uzar, gider... Büyük bir sorumluluk ister, bir kanalın spikeri ve sunucusu olmak!... Aman!... Türkçe'nin güzel ve doğru kullanılması gerektiğinin yanına, bunları da katalım, çünkü, önünde sonunda vebal vardır!!...