Televizyon kanallarında "Evlendirme Programları Furyası" aldı başını yürüyor!... Bu türden programları hazırlayıp sunanlar bir yana; evlenebilmek ve kendine uygun bir eş seçmek üzere, acaba hangi medeni cesaretle ekrana çıkma cesaretini gösterebiliyor bu adaylar?!... Gençlerden-yaşlılara, bekârlardan-dullara kadar her yaş ve meslek grubundan birçok insanın katıldığı bu izdivaç programlarını, psikoloji ve psikiyatri alanlarındaki uzmanlardan oluşan bir ekiple, ciddi bir biçimde masaya yatırmak lâzım aslında... Bu tür programların yayınlandığı TV kanallarındaki sunucular, bir nevi çöpçatanlık yaparken, stüdyoda karşı karşıya getirilen gelin ve damat adayları daha ilk karşılaşmalarında çatır çatır pazarlık yapmaktan da kendilerini alıkoyamıyor!... "Eviniz var mı?... Kazancınız iyi mi" kabîlinden sorular!... Hattâ daha da ileriye gidilerek bir bayanın, "Düşünmem için öncelikle benim üzerime bir ev alması gerekir" gibi şartların koşulması Türk kültürü ve yapısına son derece ters gelmiyor mu?!... Sağlıklı ve bir ömür boyu sürecek olan bir izdivaç için temel ögelerin başında, sevgi, saygı, fedakârlık, paylaşım, huzur, mutluluk ve birbirine denklik gibi değerler yer alır. Bu türden programlarda, 'İyilik yapayım, aracılık edeyim' eylemi ile yola çıkılıp bir yandan da reyting yarışıyla rekabet edilirken yani 'kaş yapayım derken' sakın sonradan göz çıkmasın?!... Bazı kanalların bu türden programlarına, hazırlayıcılarına ve zihniyetlerine şaşmamak elde değil!... Ya bu işlerin, sonradan çıkacak olan vebâline ne demeli?...