Böylece temmuz ayına da girmiş olduk. Yaz mevsiminin en güzel ânı, bazı bölgelerimizin bunaltıcı sıcaklarıyla birlikte başlamış oluyor. Dört tarafı dünya cennetiyle bezenmiş olan ülkemiz, aynı zamanda da dünyanın çok önemli turizm merkezlerinin başında geliyor. İster deniz, ister kara, ister memleket ya da ister köy... Ortada bir gerçek var ki, döviz ve gelir girdisi olarak turizm, özellikle yaz mevsiminde ülkemiz için çok önemli bir kazanç kapısı. On binlerce otel, motel ve pansiyon işletmecileriyle birlikte, bu tesislerde görev yapan yüz binlerce yönetici, müdür, şef, garson, hizmetli ve diğer personeller mayıs ayından başlayarak ekim sonuna kadar çalışıp ekmek teknesini yürütecek ve kış mevsimlerini garanti altına almak zorunda kalacaklar. Bu hizmet ve gayret aynı şekilde, bütün bir kış boyu yoğun bir biçimde okuyan öğrenciler, çalışanlar ve dünyanın dört bir yanından gelip ülkemizde dinlenmek ve eğlenmek isteyen turistler için de her yaz mevsimi tekrarlanır durur. Tekrarlanır durur da, geçen seneden itibaren yerli turist - yabancı turistlere uygulanan imtiyazlı konaklama imkânından dolayı-küstürüldü. Böylece haziran ayı da dâhil olmak üzere bir çok tesis, yabancıların da -birtakım sebeplerden dolayı- rezervasyonlarını iptâl etmeleri sonucu sinek avladı. Ancak temmuz ayı için ise, gerek otellerde gerek ise turlar da özellikle yurdum insanı için-güyâ- büyük indirimler var?!... Birkaç sene öncesine kadar çoğu ulusal ve bölgesel TVkanalları, ülkemizin dört bir yanının tanıtımını canlı eğlence programlarıyla yerindenyapardı. Dolayısıyla bu uygulama ülkemize büyük girdiler sağlamıştı. Belki de o programların en iyi kaymaklarından birini Turizm ve TV Kanalları yedi yıllar boyu... O tip programlar hiç kesilmeden devam etseydi, turizm bu kadar darbe yemezdi. Ama hemTVkanalları, hem de işletmeler için hiç de geç kalınmış bir zaman değil. Anlaşın beyler!!...