Değerli okurlar bu hafta da, küresel krizin TV kanallarına ve programlarına olan olumsuz yansımasından söz etmek istiyorum. Bir kere diziler, firmaların bütçelerinde tasarrufa yönelmesi sebebiyle daha az reklâm vermesi sonucu olumsuz etkilendi ve dolayısıyla bazı diziler yayından kaldırıldı. TV kanallarında şu anda özellikle yarışma enflasyonu yaşanıyor. 9 ulusal kanalda hâlen 12 yarışma programı sürerken, 2009 yılında mevcutlara "en az" 5 yeni yarışma programının daha katılması bekleniyor. Dizileri finanse eden reklâmlar -kriz sebebiyle- azalınca ister istemez kanallar 10 bin TL civarındaki ödüllü yarışmalara ağırlık vermeye başladı. Çünkü dizilerin bölüm başı mâliyeti, 100 ilâ 300 bin TL arasında değişirken, yarışma programları ise dizilerin 4'te biri maliyeti ile gerçekleşiyor. İstanbul Serbest Muhasebeci ve Mâlî Müşavirler Odası'nın "Hayaller Yarışıyor" başlıklı araştırmasına göre, yarışma programlarına ilgi artıyor. Bu araştırmaya göre ayrıca, Türkiye'de her yüz yetişkinden 15'inin televizyonlarda yarışmacı olmak istediği de belirtiliyor. Ancak maâlesef, ülkemizdeki yarışma programlarının yüzde 90'ının, yabancı formatlı olduğu da acı bir gerçek. Krizin sanal boyutundan yararlanma fırsatlarını da işin içine katarsak, böylece birtakım 'reyting' taktiği ve oyunları gene TV kurmaylarının işine yaramış olmuyor mu?!.. Küresel krizin ülkemizi etkilediği elbet tartışılmaz bir gerçek ama bu fırsatı reklâm sektörünün kendini yenilemesi ve dolayısıyla yapımların çok daha nitelikli bir düzeye erişmesi bakımından da -istenirse- bir fırsat olarak değerlendirebilir. Ne dersiniz, tecrübeli TV sorumluları?!..