"Her duyduğuna kanma, gördüğünün ise yarısına inan!"

A -
A +

Para, şan-şöhret, hırs, makam-mevkî, siyaset, reyting, sağlık, mutluluk, huzur, inanç... İyi düşünelim; sizce, bu kavramlardan hangisi daha önemli?!... Bu kavramlardan bir tanesi olmazsa, hiçbiri olmayan ve ulaşılamayan tek bir gerçek var insanoğlunun hayatında... Onun dışındakileri yüreğinden söküp atarsan, geriye sadece şah, ancak onun dışında görünürde var olan ne kadar değeri sokmuşsan güzelim beynine, sonunda hepsi mat olur; şah dışında... "İnanç" dediğinizi duyar gibiyim... O duygu, bizlere lûtfedilip verilmemiş olsaydı şayet, dünya cehennemini yaşardı insanoğlu ve hayata dair bütün değerler!!... Birileri, özellikle medya dünyasının 21'inci yüzyıla dair en muhteşem propaganda gücü ve silâhı olan bazı TV kanalları -bazı haber, yayın ve yapımlar aracılığıyla- tamamen insanın kendi özüne ait bu kaçınılmaz bir hür iradeyi bertaraf etmek için elinden geleni yapıyor?!... Birileri ülkemizdeki 'Demokrasi'yi yaşatmaya ve geliştirmeye, birileri ise sürekli bozmaya ve ortalığı karıştırmaya çalışıyor!... İnsanoğlunun dünyaya gelmesinden bu yana bütün savaşların temeli ve gayesinde öncelikle inanç, adalet ve dolayısıyla demokrasi gelir. Özellikle 21. yüzyıldaki etnik savaşlar, kitle iletişim silahlarıyla yer değiştirdi. Gerçek mertlik ya da zaman zaman da mertliğe sığınılarak tarih boyunca yaşanılan ve yaşatılan sinsilikler, şimdilerde tam mânasıyla siyah ötesi sinsiliğin yüzünü gösterdi, anlayana ve idrâk edebilene?!... Yani artık, sadece medyanın, özellikle de televizyonun her türlü silahının konuştuğu günleri yaşamaktayız. Ancak, kâlbimizin merkezine gönülden sarılmayı başardığımızda ve bu doğrultuda bazı gelişmeleri takip ettiğimizde; TV kanallarında olup biteni, o ürkütücü, tahrik edici ve insan ruhunu çökertici yorum, konuşma ve değerlendirmelerle karşı karşıya olduğumuzun acı hakikatini görmüş ve idrâk etmiş olabiliriz!... Bazı TV kanallarının haberleri, yapımları, programları ve yayınlarında yer alan bazı konuşmacılar, aydınlar ve dahi gazeteciler; âdetâ seyircilerin kafasını tamamen dumûra uğratmak yani felç etmek üzere amaçlanmış, kurulmuş ve odaklanmışlar maâlesef!... Köhnemiş bir zihniyetin elçileri gibi ahkâm kestiklerini zannediyorlar hâlâ?!...Gerçek yayıncılığın ve gerçek inancın ne demek olduğunun idrâkine -bilinçli ya da bilinçsiz bir biçimde- varmamakta ısrar eden; gücünü ve özünü, birlik ve bütünlükten, maneviyattan, ülke ve vatan sevgisinden alan bu yüce milletin huzuru, moral-motivasyonu ve inancıyla hiçbir kimsenin oynamaya ve istismar etmeye hakkı yoktur!!... Sözün özü şu: TV ekranına çıkacak her kim olursa olsun -aydınlatmaya, eğlendirerek eğitmeye ve gerçek TV yayıncılığına sığınmaya yönelik- seyirci ve toplumla oyun oynamaya çalışmanın her çeşidi ve türü büyük bir vebâldir!!...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.