Huzur düşmanlarına izin vermeyin!..

Dün, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı'ydı... Ülkemize ve milletimize armağan olsun!... Törenler ve etkinlikler bütün haşmeti ve güzelliğiyle devam ediyor!... Ne mutlu bizlere ki bu millî ve mânevî bayramlar sâyesinde hâlâ morâl ve motivasyonumuzu yitirmeyip ayakta durabiliyoruz!... Ancak 19 Mayıs ve Danıştay'ın 138'inci kuruluş yıl dönümü arifesi, maâlesef kana bulandı!... Dünya cenneti vatanımızı bölme teşebbüsüne giren câniler ve ortakları, birçok huzur arifesinde olduğu gibi, maâlesef bir Danıştay Üye'mizi öldürüp 4 üyeyi de yaraladı. Bütün TV kanallarından izledik. Son derece sağduyulu olan halkımız, bu hunharca işlenen cinayeti bağrı yanarak protesto etti ve lânetledi. Ülke huzurunu bozma teşebbüsünde bulunan bütün girişimci ve eylemcilerin, eninde sonunda, inanamayacakları bir hüsrana uğrayacakları kaçınılmaz bir gerçektir. Dâhilî ve hâricî bedhahlar, maâlesef bütün pisliklerini şu veya bu şekilde icrâ etmişlerdir. Ancak büyük önderin "Bu ahvâl ve şerâit içinde dahi vazîfen, Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır!!..." vecîzesi, ilelebet pâyidar kalacaktır!... Ve bu yüzden de dirliğin, birliğin, demokrasinin, adâletin, insanlığın, inancın, kültürün ve ahlâkın yücelmesi için birçok kurum ve kuruluşun yanı sıra halkımıza ve elbette ki TV kanallarımıza da çok önemli görevler düşmekte!... Allah bu memlekete zevâl vermesin ve Cumhuriyetin başı sağolsun!..