Kanun çıkmadıkça şikâyet bitmez!..

A -
A +

Sadece ülkemizde değil, birçok ülkeden de Türk TV kanalları seyrediliyor, seyredilmekle de kalmayıp masaya yatırılıyor. Bilinçli izleyiciler sayesinde ve şahsıma gönderilen birçok e-posta aracılığıyla gurbetçilerimizin ülkemizdeki TV yayınlarından bir hayli rahatsız olduklarını da böylece öğrenmiş bulunmaktayım. Gurbetçilerimizin en çok şikayet ettikleri yapımların başında, yetişkinler için yayınlanan programların yayın saatlerinin henüz akşam vakti çocukların da izleyebileceği "Prime Time"dediğimiz süreler dahilinde olması. Özellikle bu türdeki yapımların içeriği veya ahlâka uygunsuzluğu, medya yöneticilerinin üzerlerine düşen görevleri sorumsuzca uygulamaları üzerine ağır eleştiriler var; duyarlıgurbetçilerimizden... En yaygın şikâyetlerin başında şiddet geliyor. Televizyonun düğmesine bastığımız andan itibaren gerek haber, gerek dizilerde, ağırlıklı olarak şiddet işleniyor. TV, elbette ki dünyada ve ülkemizde gerçekleşen olayların tercümanı ve aktarıcısı. Ancak hangi türden yapım ya da haber olursa olsun abartılı şiddet görüntüleri izleyiciyi ciddi ölçüde rahatsız ediyor, birçok dizide ve programlarda Türkçe özensiz kullanılıyor ve sonra da "Ama halk böyle hoşlanıyor" deniliyor. Ben bunu kabûl etmiyorum. Ve gene soruyorum: Radyo ve TV'lerle ilgili olarak uzun zamandan beridir çıkmasını beklediğimiz "Kanal ve Frekans Tahsisi Kanunu"ndan ne haber?!.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.