Kayıp ruhlara doğru...

A -
A +

Çeyrek asırdan beri ülkemizde dikkâtimi çeken önemli bir husus var; gerçek muhabbetin, sohbetin, dostluğun, arkadaşlığın, doğallığın, samimiyetin, gönül beraberliğinin, dürüstlüğün, saygının ve duyarlılığın yerini günümüzde maalesef sahtekârlık, hîle, yalan, duyarsızlık, maddiyat ve egoizm almış. Bu vahim duruma nereden ve nasıl bulaştığımız ise, başlı başına bir tartışma konusudur. Değer yargılarımız, iletişim üslûbumuz, davranış biçimlerimiz, eğlence anlayışımız ve dünyaya bakış açımız tamamen değişmiş durumda. Dünyanın diğer ülkelerinin genel durumunda da bir genel yozlaşmadır gidiyor, ancak "Tüfek keşfolundu, mertlik bozuldu" misâli ciddi bir yozlaşmayla karşı karşıyayız. Bir defâ fikir ve gönül üretkenliği âdetâ dumûra uğramış. Kültür ve sanat çok gerilerde kalmış, teknoloji jet hızında ilerliyor. Okumak ve araştırmak tembellik olmuş; internet, televizyon ve cep telefonları ise sanal âlemin başını çekiyor. Özellikle Orta Doğu fokur fokur kaynarken -gene TV kanallarından seyrediyoruz- üstünkörü yapımlar, yayınlar ve programlar... Genellikle dişe tırnağa dokunmayan, üretimden yoksun, gelişmeye kapalı bir yayın politikasıyla karşı karşıyayız. Ne olacaktı ki yıllar boyu zaten "Uyusun da büyüsün ninni" taktiğiyle yönlendirilip uyutulmadık mı; özelikle TV denilen araç sayesinde?!.. Daha yapıcı, motive edici, bilgilendirici ve ruhlarımızı yüceltici yayın günlerinin başlaması ümîdiyle, sağlıcakla kalın!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.