Nitelikte rekabeti ne zaman göreceğiz?!...

Mübarek Ramazan-ı Şerif'in sona ermesine beş gün kaldı. Önümüzdeki Cuma günü ise hep birlikte Ramazan Bayramı'nı kutlayacağız. 24 gün boyunca televizyon kanallarının hemen hepsini takip ettim. Birkaç kanal dışındaki anlam yüklü ve bilgilendirici sohbetlerin dışında ramazanın mânâsına uygun doğru dürüst ne bir yapım, ne bir dizi ne de bir program gördüm. Çoğalan ve büyüyen toplum yapısına paralel olarak özellikle bazı televizyon kuruluşları yurdum insanını daha bir üst bilince taşıma görevini üstlenmek ve sahiplenmek yerine, zihinleri abartıyla, duygu sömürüsüyle ve vakit öldürme taktikleriyle oyalamaya devam ediyor maalesef... Gündüz iftar vaktine kadar genel olarak incir çekirdeğini doldurmayan yayınlar, iftar vakti birkaç kanal dışında içeriği zayıf ve hep yüzeyde, havada kalan konuşmalar, iftar sonrası sıradan programlar, mebzûl miktarda diziler, sahur vakitlerinde ise, izlenmekten âdeta cılkı çıkmış, kalitesiz filmler kuşağı ve gene sıradan-güya sohbet ve muhabbet adına yapılan-konuşmalar... İşte size bir aylık bir ramazan programına uygun yayın anlayışI?!... Bunlar arasında yer alan ve yayıncılık etiğinden asla taviz vermeyen bir kanal vardı ki, -ramazan ayı da dahil olmak üzere- içinde 'ajitasyon' abartı ve sömürü barındırmayan habercilik anlayışı, belgeselleri, dizi filmleri ve programlarıyla gene en ön saftaki nitelikli yerini korumayı bildi. 4 ayrı kanalıyla bu başarısını sürdüren kanal elbette ki TRT'dir. Gönül hep şunu diliyor: Diğer kanallar da, daha farklı renk ve farklı nüanslarla yayınlarının içini doldursun ve böylelikle nitelik ve güzellik anlayışı doğrultusunda hem kendi aralarında hem de TRT'yle hoş ve keyifli bir rekâbete girişerek yurdum insanına hizmet etsin!...