Öz değerlerimizi yavaş yavaş kaybediyoruz. Bir kısmını kaybettik bile. Örnek vermek gerekirse yeni nesil Türk Sanat Müziği'ne yabancı, Sait Faik Abasıyanık tanımıyor, Görgü Kuralları bilmiyor. TRT dışında TV kanallarının çoğu zaten reyting peşinde koştuğu için neyine Görgü Kurallarının, neyine Türk Sanat Müziği'nin, neyine Sait Faik Abasıyanık'ın, Peyami Safâ'nın ya da bir Orhan Veli'nin... Türk Pop Müziği adı altında berbat bir Türkçeyle yazılmış güfteler ve sadece 'vur patlasın çal oynasın' türünden klipler var ya... Nerede o TRT'nin ve konservatuvarların yetiştirdiği Türk Sanat ve Halk Müziği'nin değerli ses sanatkârları, güftekârları ve saz sanatçıları?!... Nerede edebiyat, resim ve tiyatro?!... Nerede asâlet, görgü, muhabbet ve saygıya dair programlar, konular ve konuklar?!... Türk Sanat Müziği'nin sözlerine bir bakın, bir de günümüz parçalarının sözlerine... "Bir bahar akşamı rastladım size, Sevinçli bir telaş içindeydiniz. Derinden bakınca gözlerinize, Neden başınızı öne eğdiniz?..." diye başlayan sözlere bir bakın, bir de Türk Pop Müziği'nin bir parçasının içinde "Onun aşkı ekstra larc" diye yer alan sözlere?!... Sadece Televizyon kanalları değil Medya diye söz edilen Kitle İletişim Araçlarının tamamı, öz değerlerimizin; özellikle Görgü Kuralları, kültür ve sanat değerleri ve beşerî münasebetleri, başta gençlerimize yönelik olmak üzere ciddi bir biçimde ele alıp işlemeleri gerekiyor. Gelecek nesle sizler adamakıllı bir şeyler vermezseniz, yarın onlar sizden çok şeyi, alıp götürür, koparır atar!... Ona göre...