Öz denetim

A -
A +

Ülkemizdeki özel TV kanallarının çoğu RTÜK tarafından cezalandırılmak istenmiyor ama gene de bildiğini okuyor. Ciddi bir öz denetimleri olsaydı RTÜK'e de gerek kalmazdı. Özellikle TV yayınları, son derece titiz ve sağduyulu bir öz denetim süzgecinden geçemediği için, seyirci adına, bir kuruluş da bu görevi üstlenmeliydi. O da RTÜK oldu hâliyle. Geçen haftaki yazımda İtalya'daki sivil kuruluş ve seyircilerin bilinçli protesto gösterilerinden söz etmiştim. Demek ki orada iş çığrından çıkmıştı. Bizim de birçok yayın, dizi ve yapımlarımızın da aslında çivisi çıkmış durumda. Üstelik 10 senedir "Kanal ve Frekans Tahsisi Kanunu" hâlâ Mecliste bekliyor. Bu durumda seyircinin ve RTÜK'ün ne günahı var?!... "Halk seyirci böyle yayınlar istiyor" safsatalarını artık bir kenara bırakalım da, gerçek öz değerlerimiz, kültür ve etik kurallarımızı tekrar gözden geçirerek yayın yapalım beyler!... Seyirci neyi, kime şikayet etsin?... Bazı yapım ve yayınlardan duyulan şikayetlerden bir sonuç çıkmayınca doğal olarak RTÜK'ü arayarak içini dökecek. Dille; özellikle şiir dili olan güzelim Türkçemiz aracılığıyla iletişim kuruyoruz. Örneğin, "Popstar" yarışmasında jüri üyeleri yarışmacılara "Ikınıyor gibi şarkı söylüyorsun. Gelmeden önce aynaya baktın mı?" gibi onur kırıcı sözler sarfederse elbette ki RTÜK devreye girer ve uyarır seyirci adına. O halde her tür yayın ve yapımda bütün sorumlular, ya öz denetimlerini sağlayacak ya da uyarılara ve cezalara paşa paşa katlanacak. Yayın hürriyetini istismâr etmeyen bir bilince ne zaman ulaşacağız acaba?!...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.