"Reyting" ve "Rant" savaşları!..

A -
A +

Hangi türden olursa olsun, artık günümüzdeki yapımları üç yönden değerlendirmek lâzım: 1-'Reyting' ve reklâm getirisi olan yapımlar ki ağırlıkta olan bu yapımlarda maâlesef etik olmayan iki faktör ağır basıyor; A-Sürekli ağlatan ya da duygu sömürüsü içeren yapımlar. B-Güya eğlendiren ve güldüren niteliksiz yapımlar. 2-Gerçekten eğiterek eğlendiren yapımlar ki sayıları yok denecek kadar az. 3-'Reyting' ya da reklâm kaygısı olmayan yararlı ve nitelikli yapımlar ki bu türün de sayıları çok çok az. Hâl böyle olunca ülkemizde gerçek anlamda bir 'reyting' telâşesi ve karmaşası yaşanıyor. Birçok ülkenin çeşitli özel televizyon kanallarını takip ettiğimizde bu kaygıların genelde yaşanmadığını çok rahatlıkla gözlemleyebiliyoruz. Elbette bir özel televizyon kanalı, rekabet etmek ve ayakta kalabilmek için reyting yapacak ve reklâm girdisi bekleyecek ama şu şartlarla; velinimeti olan seyircinin duygularını sömürmeyerek, uyutmayarak, dalga geçmeyerek ve seviyesiz yapımları, sağduyulu Türk seyircisinin ve aile yapısının ruhuna ve beynine olumsuz yönde işlemeyerek!!... Televizyon yayıncılığımızın, tam anlamıyla bir kimliğe oturamayışının sebebi, maalesef yukarıda vurgulamaya çalıştığımız ve sonu ne olacağı belli olmayan bir döngü içinde yuvarlanıp gidiyor?!... Bendeniz, özel TV yayıncılığında hâlâ çiçeği burnunda bir yayıncılık yaptığımız kanaatindeyim. Güzelim ülkemizde her olay ve konu birbiriyle bağlantılı olduğuna göre daha bir hayli yol almamız gerekiyor mu; özellikle özel TV yayıncılığının 'ideal' ama nitelikli olması gereken yolunda?!...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.