Kavramlar ve algılar bu kadar mı birbirine karışır?!... Sapla sapan ancak bu kadar mı birbirine karıştırılarak, soysuzlaşmış bir çorbaya dönüşebilir?!... Daha armutları bilmeden, ayvaları anlatmaya çalışıyorsak ve her türlü iletişim hâlimizden şüphe etmemiz gerektiğini idrâk edemiyorsak, gidişâtımız pek de iyi durumda değil demektir!!... Özellikle medyayı temsil eden bazı camekân ve vitrinler; olaylara, duygulara, düşüncelere ve günümüz hayatına tercüman olmaktan yoksun ise ve birileri de her türden yozlaşmayı "peşkeş" çekiyorsa, şimdilik "Bilinçli Birer Seyirci" olmaktan başka çaremiz var mıdır?!.." Yurdumuzun hangi 'Yurdum İnsanı'ndan olursak olalım; ne kadar düşünüyor, tasavvur ve hayal ediyor, okuyor, araştırıyor, kıyaslıyor, sorguluyor ve idrâk edebiliyoruz?!... Bir milletin "haysiyetini, şerefini ve izzetinefsini" birbirinden ayırt edemeyen bir medya ve televizyon yayıncısı seyircisine ne verebilir ki?!... Gerçek sanatçı ile ünlü arasındaki farkı bilemeyen ve yansıtamayan televizyon yayıncılığı bu ülkeye; aileye ve çoluk çocuğuna ne kazandırabilir ki?!... Örneğin, "Fazıl Say", "Magazin" ve içi, sulu sohbetli 'konseptler' ne gibi yararlar sağlamıştır bugüne kadar ülkemize?!... 'Rant', 'reyting' ve reklâm 'Sendromu'ndan kurtulamadığımız sürece ruhumuz uykuda!!... Artık gerisini günümüz yönetimi mi yoksa RTÜK mü hâlleder, bilemeyeceğim!... Bu kısırlaşmış ve yozlaşmış yayıncılık anlayışını artık yetkililer düşünsün ve bu gidişâta bir son versin, vesselâm!!...