"Sen sağ, ben selamet" devri

Bir gazetede, "Dün ölmüş olsaydım, bu haberi okuyamayacaktım. Ne iyi olacaktı" diyen bir okur ne kadar da haklı!... Bu cümle, Türkiye'nin lânetlediği tecavüze tepkilerden sadece biri. Aslında, her türlü iletişim aracılığıyla; dile ve yazmaya engel olan "Mâlum" -bebek tecavüzü- haberi dün TV haberlerinden yayınlanınca hepimiz olağanüstü bir şok geçirdik!... Hatırlarsanız, geçen haftaki yazımın ana başlığı ve içeriği "Haberlerden Ne Kadar Memnunsunuz" idi. Ve bu arada isâbet odur ki; uzun zamandan beridir izleyici ve okurlardan gelen eleştiriler; "Artık bütün TV kanallarındaki haberleri izlemekten midemiz bulanıyor, psikolojimiz bozuluyor ve yaşama sevincimizi yitiriyoruz" şeklinde. Durum onu gösteriyor ki artık bıçak, ülke genelinde kemiğe dayanmanın ötesinde... Ne kemik kalmış, ne maya, ne ahlâk, ne de izan!... Basın ve TV kanalları geceli gündüzlü bu ve benzeri haberleri verdiğine göre ortada çok ciddi bir "Vahâmet" var... Bu durumda tekrar etmekte büyük yarar var: Ülkemizde her geçen gün büyüyen ve sürekli okuduğumuz, izlediğimiz bu "Tecavüzler, gasplar, cinayetler, hırsızlıklar, kapkaçlar, tehditler, soygunlar, uyuşturucular, depremler, su baskınları, trafik kazaları, hakaretler, vurdumduymazlar ve her türünden şiddet olayları" hakkında -Özellikle yetkililerimiz ve bütün kuruluşların üst düzey yöneticileri- uyuyorlar mı?... demekten başka bir soru gelmiyor akla?!... Türk milleti ve toplumu gerçekten bunları hak ediyor mu?!... Yazıklar olsun!..."Sen sağ, ben selâmet" devrini yaşıyoruz vesselâm!!...