Mart ayını, özellikle TV haberlerinin çok yoğun gündemleriyle geride bırakıyoruz. Gündemin yoğunluğunu malûm ağırlıklı olarak yerel seçimler oluşturdu. Hemen her televizyonda başta parti liderlerinin şehir şehir dolaşarak hararetli bir biçimdeki halka sesleniş konuşmalarını takip ettik. Ayrıca başta Büyükşehir Belediye Başkan adaylarının genel açıklamalarını, konuşmalarını ve vaatlerini yapılan söyleşilerle izleme imkânını bulduk. İşte karar ve sonuç günü geldi. Yarın ülkemizde yerel seçimler var. Bir yandan gün boyu oy kullanma işlemleri devam ederken öbür yandan da televizyon kanalları harıl harıl seçim sonuçlarını ekrana yansıtmaya çalışacaklar. Öte yandan Mart ayında TV kanallarında üç sıcak gelişme daha yaşandı. Türk Hava Yolları'nın Hollanda'daki uçak kazası, 2. Ergenekon İddianamesi ve son olarak bir bomba etkisi oluşturacak kadar gündeme oturan ve bütün Türkiye'yi derin bir üzüntüye boğan Muhsin Yazıcıoğlu ve maiyetindekilerin geçirmiş oldukları helikopter kazası?!... Gündem çok sıcak ve bütün habercileri son derece yoğun; bir o kadar da sorumluluk yüklü günler bekliyor. Sorular, cevaplar, röportajlar ve yorumlarların sonu yok!... Önemli olan, Türk seyircisinin gözü önünde, elden geldiğince net, somut, ilkeli ve tarafsız bir habercilik anlayışının devamlılığını sağlayabilmektir. Çünkü, kitle iletişim araçları içerisinde en etkin propaganda gücüne sahip olan televizyonculuğun ve özellikle habercilik anlayışının en önemli ilkelerinin başında, Türk toplumunu bir infiâle sürüklemeden, net bir biçimde aydınlatmak, bilgilendirmek ve yönlendirmek gelir!... Sağlıklı, infiâlden uzak ve çok daha nitelikli haberler temennîsiyle!...