TV kanallarının karne sonuçları?!...

Mübarek Ramazan'ı Şerif'in bitmesine üç gün kaldı. Bu arada, "Bin aydan daha hayırlı" olan Mübarek Kadir Gecesi'ni de idrâk ettik. Daha nice ramazan ayları ve mübarek günlerin idrâkini hep birlikte yaşamak, İnşallah hepimize dâim ve nasip olur!... Ve önümüz Bayram!... Ümit ederiz ki, önümüzdeki salı günü başlayacak olan güzelim Ramazan Bayramı da, hepimizin gönlüne dirlik, beraberlik, huzur ve âfiyetler getirmeye vesileler oluşturur. Tam 29 gün boyunca özellikle iftar ve sahur vakitleri için hazırlanıp seyircilerin huzuruna getirilen, ramazan ayına uygun ya da uygun olmayan yapımlara gelince... Türk seyircisi sağduyuludur, kadirşinastır. Seyircimiz, hangi türden programları ve sohbetleri sevip sevmediğini elbet ayırt etmiş ve hangilerinin nitelikli, faydalı ve reyting kaygısından uzak bir biçimde ekrana getirildiğinin de idrâkindedir ayrıca. Bütün mesele, TV kurmaylarının 'Karne Sonucu'ndadır. Bence daha şimdiden, bütün TV yapımcı, sunucu ve sorumlularının, şapkalarını önlerine koyup, seneye "Daha nitelikli, daha özgün ve reyting kaygısından uzak iftar ve sahur programlarının ruhunu, bu sağduyulu ve kadirşinas seyircilerime daha güzel ve lâyıkıyla, nasıl ekrana getirebilirim?" sorusunu ve cevabını şimdiden düşünmelerinde fayda var!... Geçmişimizde çok şanlı bir tarih yatıyor. Dört bir tarafı dünya cenneti olan zenginler zengini kültürel ve coğrafî bir ülke mozaiğine sahibiz. Komşu İslâm ülkelerinin bazı özgün tarihi filmlerini seyretmenin yanı sıra, anlı-şanlı çekilmiş bir "İstanbul'un Fethi"ni, bir "İstiklâl Savaşı"nı ya da Bir "Çanakkale Destanı"nı hâlâ, ne biz ne de dünya seyretmiş bulunuyor!... Ramazan Bayramı'nızı en içten dileklerimle tebrik eder, daim sağlık, huzur ve âfiyetler dilerim!...