TV uykuda, turizm ayakta...

Bu yıl ülkemize 20 milyon civarında turistin geliyor olması ülke ekonomimiz açısından son derece önemli. TV yayınları aracılığıyla dört bir tarafı "turizm ve dünya cenneti" olan ülkemizi ve konaklama tesislerini bu vesileyle de takip etme imkânına sahip olabiliyoruz. TV kanalları, gerek diziler ve gerekse özgün yapımlarını yeni yayın dönemine saklıyorlar. Özgün programlar açısından TV kanalları bir yandan yaz uykusuna yatmışken, öte yandan bazı TV kanalları, bu bereketli turizm mevsimini fırsat bilerek, belde belde, il il dolaşarak bir nebze olsun muhteşem doğa güzellikleriyle ve konaklama tesislerimizi tanıtma imkânını da bizlere sağlamış oluyor. Muhteşem tabiat güzellikleriyle donanmış, o harikulade yeşiliyle bütünleşmiş beldelerini televizyon aracılığıyla izlerken, ülkemizin tadına doyamıyoruz. Ama bir de imkânı olmayıp da bu güzelliklerden mahrum olan, oralara gidemeyen ve yaşamayanlar da var... Yaz mevsimlerinde, bir iki yıl öncesine kadar, büyük şehirlerden kendi memleketlerimize giderek tatil yapardık. Şimdi ise durum biraz farklı; yaz tatilleri büyük şehirlere gelinerek gerçekleştiriliyor. Dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan İstanbul'umuz, içinde bulunduğumuz yaz mevsiminde bile muhteşem bir yoğunluğa ev sahipliği yapıyor... Eh bu arada Formula -1 etkinliklerini de unutmamak gerek. Anlaşılan, bundan böyle özellikle pazar günleri TV kanallarındaki yoğun futbol karşılaşmalarının sonuçları ve tartışmaları Formula -1 yarışlarıyla kapışacağa benziyor. Türk turizminin, futbolunun ve "Hayırlı Olsun" diyebileceğimiz Formula -1 ve benzeri etkinliklerin yanı sıra, TV kanallarından da artık özgün; kültürel ve sanatsal etkinlikler bekliyoruz. Ey TV kurmayı; yeni yayın dönemine iyi hazırlan ama sağduyulu seyirciyi de sakın yabana atma!...