On bir ayın sultanı olan ramazan-ı şerif önümüzdeki hafta sonu bereket kapılarını açıyor. Bu güzelim oruç ayında insanlar, yuvalar ve sofralar şenlenecek, ruhlar ve gönüller bir başka huzura erecek. Akşam ezânıyla birlikte iftar sofralarının bir başka lezzetini yaşayacağız hep birlikte. Ümit ederim ki, bu sene TVkanalları da ayak uydurur bu mübarek aya. "Kayıp Ruhlar"ın sayısının gitgide arttığı şu günlerde umarım her alandaki yozlaşma, yerini muhabbete, sohbete, anlayışa, sevgi ve saygıya bırakır. Her zaman ve her alanda televizyon ve radyo kanallarına çok büyük sorumluluklar ve görevler düşüyor. Yıllardır şöyle ramazana yaraşır bir yayın politikasını maâlesef, özellikle televizyon kanallarında görmedik. Özgün dizi, film, belgesel ve programlarla ramazanın anlamına uygun nitelikteki yayınlara hasret kaldık. Hacivat ile Karagöz'ü, Meddah'ı ve Ortaoyunlarını çok özledik. Maâlesef televizyon ve radyo kanallarına sadece hep geçmişteki ramazanlar malzeme oldu. İftar sonrasında ekrana eğlence programları getireyim derken hep uyduruk şovlar ve dansözlerle kandırıldı seyirci. Sahur programlarında ise artık cılkı çıkmış filmler ve temcit pilavı gibi bıktıran söyleşilerle karşı karşıya kaldık. Sihirli Kutu denilen bu muhteşem propaganda aracı hep sınıfta kaldı. Hiç olmazsa bu mübarek ramazan ayının hatırına TV ve Radyolarbu sefer bakalım neler yapacak?!...