TV'lerde yaz uykusu şâhâne, gerisi bahâne!!...

Türk özel TV yayıncılığına yaklaşık 20 yıl önce başladık. Diğer ülkelere kıyasla biz henüz delikanlı çağımızı yaşıyoruz, var olan özel TV kanallarımızla birlikte. Ancak bu kadar kısa bir süre içerisinde, yapımcılığın tek bir alanına bu kadar yoğunlaştığımız bir dönemi de yaşamamıştık. Özellikle dizi yayıncılığı yarışı, rekabeti ve reytingi konusunda, altın çağını yaşıyor ulusal TV kanalları. İyi midir, kötü müdür tartışılır; günün her akşamı hemen her kanalda bir dizi çıkarması yaşatılıyor, uzun bir zamandır Türk TV seyircisine?!... Sadece bir iki maç yayını, film, haber program, eğlence veya yarışmalar dışında, izlenilebilirlik oranının en fazla olduğu ve adına "Prime time" dediğimiz 19.00-23.00 vakitleri arasında artık yerli dizilerin istilası altında TV izliyoruz. Beynimizin ve ruhumuzun güzelim özgün düşünce ve hayallerini, tefekkür ve muhabbet âlemleri yerine, tamamıyla dizilere teslim ettik!... Yayınlanan kanallar ve isimleriyle arada bir zikrettiğimiz o nitelikli dizilere elbet sözümüz yok! Gerçi bir dönem, yozlaşmış ilişkileri ekrana getiren magazin, abartılı ve duygu sömürüsüne dayalı haber programları ve abuk sabuk eğlence yapımları da olmadığı için -çok şükür- artık onlara da sözümüz yok!... Ancak gönül istiyor ki; Türk aile yapısına uygun yayınlanan nitelikli dizilerin yanı sıra bize has; yepyeni yapımlar da yer alsın ülkemiz TV kanallarında!!... Yaza girmiş bulunuyoruz... Ve bu yaz dönemi asla bahane edilmeyip, yaz uykusuna girilmeyip, sıvayın kolları TV kurmayları!... Türk turizmine, eşsiz kültürüne ve özüne uygun, anlamlı, özgün ve gökkuşağı niteliğinde pırıl pırıl yapımları getirin; her şeyin en iyisine lâyık olan yurdum insanına!!...