Acı

A -
A +

Yaşlı bir usta, çırağının sürekli her şeyden şikâyet etmesinden bıkmıştır... Bir gün çırağını tuz almaya gönderir. Bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyler. Çırak, yaşlı adamın söylediğini yapar ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başlar... "Tadı nasıl? " diye soran yaşlı adama öfkeyle; "Acı" diye cevap verir. Usta, çırağının kolundan tutar ve dışarı çıkarır. Sessizce az ilerideki gölün kıyısına götürür ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyler... Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken, usta aynı soruyu sorar: "Tadı nasıl?.." "Ferahlatıcı" diye cevap verir genç çırak... "Tuzun tadını aldın mı?" diye sorar yaşlı adam. "Hayır" diye cevaplar çırağı. Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturur ve şöyle der: "Hayattaki acılar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Acının miktarı hep aynıdır... Ancak bu acının şiddeti, neyin içine konulduğuna bağlıdır... Acın olduğunda yapman gereken tek şey acı veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir. Onun için; sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış..." Ninem diyor ki; Sabır acı ise de, meyvesi tatlıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.